Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Melek

Melek
@Meloontheworlds
Sıkı Okur
Zen manevi dünyanın diğer sıradan algılanışlarından bir diğeri değildir. O ne manevi, ne de maddidir. İkisinden de ötedir. Bu veya öteki dünyaya ait değildir, iki dünyanın büyük bir sentezidir.
Reklam
Farklılık muazzamdır. Farklılık nicelikte değil niteliktedir. Zen ustası öyle bir uyanıklık, sakinlik, neşe ve kutlayışla çalışır ki tüm eylem dönüşüme uğrar.
Sıradan zihin Tao'dur. Dünya bunu bilmediğinden dolayı büyük bir neşe ve mutluluğu, kutsamayı kaçırıyor. Birbirimizi çıldırtıyoruz. Tüm eğitim sistemi bir çeşit nevroz yaratıyor. Nevrozu ileri düzeyde olanlar; çok daha ünlü oluyor. Şu anda devlet başkanı, başbakan gibi çok ünlü ve güçlü insanların hayatlarına bakarsanız nevrozdan başka bir şey bulamazsınız. Endişeden, kederden ve çılgınlıktan başka bir şey yoktur hayatlarında. Bu kavramların içinde kaynıyorlar. Fakat sahte bir yüzle durumu idare ediyorlar-aslında yüz değil bir maske.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bizim hayat hakkındaki temel düşüncemiz, hayatın mücadele üstüne kurulu olmasıydı. Hayata yüklediğiniz anlamın bir önemi yoktu. Hedefe ulaşmalısın. Mücadeleciliğini geliştirmelisin. Dünyaya sıradan bir insan olmadığını göstermelisin.
Tao çok boyutlu gerçekliktir. Dünyadaki en zengin deneyimdir. Kim Tao'yu bilirse dünyadaki en zengin insandır ve tükenmez bir hazineye sahiptir. Hatta Büyük İskender bile onun yanında fakir kalır. Tao'nun bu yanlarını bilmek, Tao'nun kendisi olmaktır. Çünkü Tao'nun bu yönlerini tanımaya başlayarak yavaş yavaş kendinizi tanımaya başlarsınız. Çünkü bu da Tao'nun içsel boyutlarından biridir. Gün batımı dışsal boyutlarından biridir. Müzik dışsal boyutlarından biridir. Tanıklık, gözlem, huşu deneyimi, güzellik, şaşkınlık, neşe ve sevgi içsel boyutlarındandır. O zaman sadece oluş vardır.
Reklam
Bir güneş batımında tüm bulutlar altın gibidir, güneş ise sadece okyanusta bir damla gibi ve tüm okyanus kıpkırmızıdır. O an nefesiniz bile bir an için durur. Bu durum bir huşu durumudur. Buna huşu dersiniz çünkü tam olarak ne diyeceğinizi bilemezsiniz. Bu da Tao'nun yönlerinden biridir.
Tao nedir?
Tao "Oluşun " diğer adıdır. Siz "Oluş nedir?" diye soramazsınız. O deneyimlenebilir. Şimdi burada deneyimlenebilir. Yarın değil. O sizi çevreliyor, siz onun içinde nefes alıyorsunuz, siz onun parçasısınız. O sizin varoluşunuzun kalp atışıdır. O nabzınızdır. O sizin bilincinizdir. Şu andaki sessiz anı dinleyin. Bu odur. Fakat bu soruyu yanıtlamanın bir yolu yoktur. Tao ancak işaret edilip gösterilebilir. Bu yüzden Zen ustaları derler ki: "Buda sadece Ay'ı gösterdi". Onun parmaklarına yapışma. Parmaklar sadece Ay'ı işaret eder, Ay'ın kendisi değildir. Tao sadece bir kelimedir, keyfi bir kelimedir. Manası hiçliktir. O, varoluşun oluşunu gösteren bir parmaktır sadece. Kuşlar cıvıldıyor, ağaçlar sessizce duruyor ve siz kalbinizdeki muazzam sevgiyle derin bir iletişim içerisinde oturmaktasınız... bu odur!
Zen bilincin köklü bir dönüşümüdür. O sizi tamamen saflaştırır. O daha önce denenmemiş, özel bir saflaşma yöntemidir. İnsan bilincine yüce bir hediyedir.
Alışkanlıklar farklıdır. Bazen bazı alışkanlıklar tehlikeli olur. Fakat insanlar alışkanlıklarla yaşarlar, bilinçle değil; insanlar mekanik yaşar. Onlara dünyayı terk et diyebilirsiniz. Dünyayı terk edeceklerdir -mekanik bir şekilde yaşadıkları dünyayı. Onlara çıplak olun diyebilirsiniz, elbiselerinden de vazgeçeceklerdir; mekanik bir şekilde vazgeçeceklerdir. Her gün elbiselerini bedenlerine koydukları yerden vazgeçeceklerdir. Sorun mekanikliğin nasıl sona erdirilebileceğidir. Sorun dışarıdaki belirtilerden daha derindedir -kökü değişmelidir.
Siz mekanikliğinizi sürdürürseniz hayatınız da aynı mekaniklikte kalır.
Reklam
İnsanlar rüyalarının peşinden koşuyorlar, rüyalar değişiyor fakat onlar asla uyanmıyor. Rüyalar değişir fakat siz bu rüyada veya o rüyadasınızdır, kendinizi karanlıkta kaybedersiniz. Aydınlanmak, rüyaları değiştirmek, eski bir rüyadan başka bir rüya durumuna geçmek, eski rüya yerine yeni bir rüya yaratmak değildir. Eğer birisi size bu bir rüya, bir hayaldir derse, başka bir rüya yaratmaya başlarsınız.
Zen şöyle der; hayatın içinde ol, hayatta yanlış bir şey yoktur. Eğer bir şey yanlışsa o sizin bakış açınızdan dolayıdır. Gözleriniz bulutlu, bilincinizin aynası tozlu. Onu temizleyin daha fazla berraklık yaratın.
Gerçekten sevgi doğal bir şey midir?
Kesinlikle. Sevgi anlayışımız hem tüketim kültürleri hem de yerlerde bulunmayı bekleyen “biri” olduğuna dair yanıltıcı mitler tarafından çarpık hale getirilmiştir. Platon’un Şölen’inde göndermede bulunulan kadim bir mit vardır: insanlar sekiz uzva,her iki cinsel organa sahip kusursuz mutlu değirmi varlıklar imişler,ancak bir gün Tanrıları kızdırmışlar ve Zeus her birini ikiye bölmüş. O zamandan beri herkes diğer yarısını arar. Mutlu sonu garantileyen “mükemmel eşi” bulma miti dünyanın her tarafındaki masallarda yer alır ve bu inanışı zihnimize kazımıştır. Fakat aşırı gerçekçi olan Fromm, bize bunu çok garip bir fikir olduğunu söyler. Resim yapmayı öğrenmeyle hiç uğraşmayan,mükemmel nesne veya modelle karşılaştığında harika çizebileceğini sanan ressamın durumuna benzer bu. Alışverişe çıkmanın ötesinde bir şeylerin faili olma hissimize acaba ne olmuştu?
Kestiler bile baba, bir haftadan fazla oldu, şeker portakalı fidanımı kestiler.
710 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.