İnsana verilen en büyük ceza nedir sizce? Düşünmek, fazlaca düşünmek olabilir mi? Farkında olmak. Hayatın farkında olmak. Bu katlanılır şey değil sahi! Deli sıfatı konulan insanları daha iyi anlamaya başlıyorum sanırım. İnsanlar için yaşam bir ceza, bir sınav mahiyetinde hüküm sürdüğünde kimileri düşünür, kimileri delirir, kimileri ise yaşamazdı. Zamanın tik tak atışına karşı yaşamı ciddiye almayan bu insanlar yaşamın ne anlam ifade ettiğini dâhi düşünmezler. Ertelemenin kuyusuna düşerler. Bir gün ne yaptın bu dünyada denildiğinde yaşadım bile diyemezler. İşte farkında olmak ne demek, hayatı yaşamak ne demek, insan olmak ne demek anlamadan geçip gider. Deliren insanlar, neden delirirler? Onların delirmesine sebep olan asıl şey nedir? Bir kitapta okumuştum şöyle diyordu: " delirmenin insanı yaşattığı söylenir, en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir ölü gibi uyunur. " Bilinç yok mu olur gerçekten? İnsanın kendi varlığını sıradanlaştırması, herkes gibi olmayanı dışlayışı... Ama herkes birbirine benzerse nerede kalırdı özelliğimiz, bizi biz yapan değerleri yitirdiğimiz de ürettiğimiz seri makinlerlerden robotlardan ne farkımız kalırdı? Kimse hiç yoktan delirmez, kimse delirmek için doğmaz. Belki de en büyük ceza hayatı aklı başında yaşamaktır. Delirmenin insanı yaşattığı söylenir sözü kanıtlanmış bir söz olsa gerek.
" Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.. "
Sanırım, insanlar ancak bir yokluk çektiklerinde geride kalanlara sıkı sıkıya bağlanıp gitmesini engellemek istercesine, korku ve sevgi besliyorlar. Değer bilmek için kaybetmek gerekiyordu belki de. Fakat kayıplar bazen öyle eksiltir ki içimizdeki duyguları, en sonunda hissizleşir ve hiçbir duyguyu tam anlamıyla hissedemez oluruz. Acının olgunlaştırma biçimidir bu. Tecrübe der yolumuza devam ederiz sonra. Nasıl olsa hayat akıp giderken takılı kalmak, ilerleyememek, hayatı durdurmak gibi bir yeteneğimiz henüz gelişmedi. Hem ne demişler: " Devrilen atı vururlar. " Bu yüzden ne yaparsak, ne yaşarsak, ne kayıplar yaşarsak yaşayalım hayat her zaman akıyor. Biz ister olalım ister olmayalım.
Sen kazandığını sandığın bir savaşın içindeydin fakat ortada bir savaş yokmuş meğerse. Sen öyle sanmışsın. Aslında hiçbir şey, senin sandığının yanından dahi geçmiyormuş.
"Senin gönlün daima meshur ve musahhardır,
Mazursun.
Sen gamın ne olduğunu hiç bilmedin, Mazursun.
Ben sensiz bin gece kan yuttum,
Sen bir gece sensiz kalmadın,
Mazursun..."