"Benim, dünyanın şu ya da bu noktasında, üstelik kendi seçimim dışında doğmuş olmam, dünyanın diğer noktalarını yok saymamı, orada yaşayan ve benim gibi kendi istenci dışında orada doğmuş olan insanları küçümsememi, onlara üstünlük taslamamı gerektirir mi?"
Bazen hayatta kararlar alabilmek için bir işaret bir ipucu bekleriz. Bizi doğru yaptığımıza ikna edecek, emin adımlarla yürüdüğümüze inandıracak kısacası yanlış yapmamak için gerçeği bilme isteği uyandıracak bir ipucu. Bu kimi zaman bir his, bir bakış veyahut bir sözle anlaşılır belki fakat şu da var ki gerçekler için doğru ve yanlış seçimler yaparken bazı duyguları yitirir bazı davranışlardan vazgeçer oluruz. Bizi biz yapan özellikleri kaybedebilir bazen kendimize yabancılaşırız. İnsanoğlu hataya meyillidir derler fakat hiç aynı kalamayacağımızdan bahsetmezler. Hatalar yapılır fakat düzeltilebildiği ölçüde hata hatadır. İnsan gün sonunda kendiyle baş başadır. Bu hep böyledir. Bu nedenle kendimize verdiğimiz hesaplar, bizi insan yapan değerler vardır. Bu değerleri yitirirsek yaşamanın da bir anlamı kalmaz neticede.
" 'Suya atılan bir taşın en iyi sonucu dibe düşmesi mi, suyun yüzünde yarattığı halkalar mı' diyorum, birisi çıkıp da, 'bu, neden attığına, ne zaman attığına, hangi suya attığına, kıyısında seyredene bağlı ' demiyor."