Jean Paul Roux Hindistan'da kurulan Türk-Moğol Babür İmparatorluğu'nu hep merak etmişimdir. Onun kurucusu Babür'ü de aynı şekilde. Türkolog yazar Jean Paul Roux bu kitapta Babür'ü sadece anlatmakla kalmamış, sanki onun yanı başındaki en yakın gözlemcisi gibi kişiliğinin derinlerine kadar inmiş ve analiz etmiş. Bu sıradışı, sanatkar ama ani ve sert duygu değişimleri yaşayan, bedeni ve zihni donanımları yüksek bir kişiliği, tüm arzularıyla ve hırslarıyla anlatmaya çalışmış. Babür hakkında yazılan ve ayrıntılarıyla hemen her noktaya değinen başka bir çalışma yoktur diye düşünüyorum. Üstelik bizzat Babür'ün kendi anılarını Çağatay dilinde yazmış olduğu Babürname'den de alıntılar yaparak kitabın anlatımını ve akıcılığını güçlendirmiş. Kendinden sonraki ardılları için temelini kurup bıraktığı Babür İmparatorluğu'nun kuruluş aşamalarına dair bütün sorulara cevap veren bir kitap.
Lev Nikolayeviç Gumilev Kitabın özellikle Türk tarihine ilgi duyan herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitapta sadece Hunların tarihine değil, eski kadim Çin tarihinin de bir bölümüne daha doğrusu iç siyasetinden ziyade, Çin'in çevre kavimlerle olan ilişkilerine, onlarla olan bağların nasıl gerileyip geliştiğine de şahit olacaksınız. Proto Moğollar adı altında incelenen Siyen-Pi'lerin Hunları nasıl böldüğüne, Siyen-Pi'lerin bir boyu olan Tabgaçların(To-Pa) bir dönem nasıl Ordos ve Çin'e Wei Hanedanlığını kurarak hükmettiğine, Asya Hun Devleti'nin Mete dönemindeki başarılarına ve Çin'i nasıl kontrol altında tuttuğuna, ondan sonra gelecek ardıllarının da kısmen başarı gösterse de sonradan Çin kültürüne zenginliğine ve yerleşikliğine özenip onlar gibi yaşamaya özen gösterdiklerine de şahit olacaksınız. Onun dışında Mete Han (Mo-du) döneminde Batı Asya'da hüküm süren Hint-Avrupalı Yüeçiler ve Wusunlar ile olan ilişkilere, daha sonraki dönemlerde Tibet-Birman halklarıyla ve Tankutların oluşumlarına ve bunların Çin ve etrafındaki kavimlerle olan ittifaklarına, ilişkilerinden de oldukça bahsedilmiş. Hunların dağıldıktan sonra özellikle M.S 160'lardan itibaren yavaş yavaş batıya Ugorlarla kaynaşarak Gunlar'ı (Aslında Avrupa Hun'larını Asya Hun'larından ayırmak için kullanılan bir terim) oluşturarak kayması ve sonucunda Gotlar, Gepidler vs gibi kavimleri yerlerinden ederek büyük bir göçe sebep olmasıyla değişen Avrasya tarihine nasıl yön verdiğine de şahit olacaksınız.