Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Gül

Merve Gül
@Merve_gull
Hayat Kısa.️
32 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Duyguların sana ne söylüyor duy! Her an mutlu olmak diye bir şey yok. Mutluluk kadar sıkıntı da var hayatta. Huzur kadar huzursuzluk da var. Hepsini hissedeceğiz. Gece olduğu için gündüz de var. Siyah var ki beyaz da görünüyor. Hayatın dengesini gör. Kesintisiz huzur ve mutluluk hali yoktur. Yersiz bir hedeftir bu... Mümkün değildir. Ne yazık ki yeni çağın hız insanı, kesintisiz, sürekli bir mutluluk haline inan­dırıldı. Üstelik zorlandı ve alıştırıldı da... Kendini biraz mutsuz ya da huzursuz hissettiğinde endişeleniyor, ne yapacağını bilemiyor. Kendini kısa süreli mutluluk halleriyle avutmak için ya sigara içiyor, ya uyuşturucu kullanıyor, alkol alıyor, yemek yiyor, televizyon izliyor, dizilere sarıyor. Bir tür bağımlılık geliştiriyor. Oysa acı­nın doğal olduğunu kabullense ve yaşamayı seçse, acı zaten gelip geçecek. Ancak acıdan kaçmaya çalıştıkça acının geçmesi de zorlaşıyor. Acıya dayanıksızlık baş gösteriyor. Hastanelerde kalp atışlarını ölçen elektrokardiyog­rafi cihazını görmüşsündür. Yaşayan insanın kalp atış çizgileri nasıldır? Peki ya bir ölününki nasıl görünür bu cihazda? Yaşıyorsan iniş de vardır çıkışlar da vardır hayatta. Sorunu olmayan korkmalıdır hatta. Belki öldüğü­nün farkında bile değildir çünkü... Hayatın zıtlıklarla var olduğu bir dengedir burası... Siyah olmadan beyazın olmayacağını algılamak, diken olmadan gülün olmayacağını bilmek... Bir tevekküldür bu seviye.
Reklam
Biz bir su damlası isek, Yaradan da okyanustur. Su damlası tek başına hiçbir şey ifade etmez. Azı­cık sıcaklıkta buharlaşır, ne hayat verir ne hayat bulur... Acziyet içindedir. Ne var ki okyanusa kavuşup suyuna karıştığında artık kendi de bir okyanus olur. İşte o va­kit ne buhar olur ne de zarar görür. Bir şeyden her şeye dönüşür. İşte sufıler bu hale “Fenafillah” ya da “Bekabillah” derler. Yani kendi varlığının Yaradan’ ın varlığında yok olması... Bir damla suyun, okyanusa kavuşup karışması gibi...
"Keşke Rune," dediğinde başımı kaldırdım, "keşke insanlar bunun her gün nasıl hissettirdiğini bilseydi. Neden her günün tadını çıkarmayı, biten bir yaşam öğretiyor? Neden elimizde dünyadaki tüm zaman varken hayallerimizi yaşamak için zama­nımızın bitmesini bekliyoruz? Neden en sevdiğimiz insana onla­rı son kez görecekmişiz gibi bakmıyoruz? Eğer bunu yapsaydık, hayat daha canlı olurdu. O zaman hayat gerçekten ve bütünüyle yaşanmış olurdu."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.
Sayfa 330 - Türkiye iş bankası kültür yayınları
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur..!
Sayfa 281 - Türkiye iş bankası kültür yayınları
Reklam
Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?
İnsana yalnız keder, acı batar da saadetimizi fark edemeyiz. Halbuki hakkıyla bakınca dünya nimetlerinden hepimizin nasibi olduğunu görürüz.
İnsana lüzumlu olan tek şey, onu nereye sürükleyeceği belli olmayan hür iradedir.
Çünkü insan ahmak bir yaratıktır, son derece ahmak! Daha doğrusu ahmak değil de nankördür; eşine rastlanmayacak derecede nankördür.
....umutsuzluk en yakıcı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan.
Reklam
Baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.
Nietzsche’nin şu sözlerinde bilgelik var­dır: “Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıl’a daya­nabilir.”
Sayfa 117
Nietzsche
(“Beni öldürmeyen şey, beni daha da güçlü kılar.”)
Sayfa 96
Mücadelenin olmadığı yerde özgürlük yoktur. Spinoza ne der? Devlet, insanın doğasına aykırı gelen biçimlerde hareket ediyorsa onu yıkmak o ka­dar kötü bir şey değildir. Yahudi düşmanlarına ölüm! Yaşasın devrim! Yaşasın özgürlük!
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.