O anda, Bavyera şafağının sefil griliğinin ortasında, sanki onu oraya ben çizmişim gibi ufukta duran uzak bir çiftlik evinde, bir anda bir ışık yandı. "Et lux in tenebris lucet" (Ve karanlıkta bir ışık parladı).
Sayfa 53Kitabı okudu
Çocukluğumun sokaklarını, meydanlarını ve evlerini öbür dünyadan geri dönmüş ve hayalet bir şehri izleyen bir ölünün gözleriyle izledim.
Sayfa 46Kitabı okudu
Hayatımızın anlamını biz yaratmayız, onu keşfederiz, der
Sartre.
Okur Takip Önerileri
Engebeli bir yolsa topukları parçalamak pahasına atılan her bir adım rahatlatır ruhu; yolculuğa dayanabildiği her bir gün yürek için bir nefestir.
Ey, rahat yataklarına uzanmış yatan laf ebeleri, hakkınız var mı buna çılgınlık demeye?
Acaba bundan sonra yargılayan bir tavır sergilemeden, gerçekten önemli olana konsantre olarak, başkalarının inandıkları yolda yürümelerini kutsamayı becerebilecek miydim?
Sayfa 90 - Klan YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten de, diye düşündüm, bu dünyanın bir yerlerinde, değer sistemini yanlış yerlere oturtan insanlar vardı: ama bunların, Avustralya'nın en iç noktalarında yaşayan ilkeller olmadıklarına emindim.
Sayfa 87 - Klan YayınlarıKitabı okudu
''İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa ,o adam o toprağın insanı değildir.''
Sayfa 24Kitabı yarım bıraktı
O sıralarda bu tür sesler bize yabancıydı. Bombaların, makineli tüfelerin sesiyle büyüyen Afgan çocukların kuşağı henüz doğmamıştı.
Sayfa 37 - Everest YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Yaşadığı her yeni günü bir mucize olarak görecekti kız...ki, kırılgan yaşamlarımızın her anında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak, her yeni gün bir mucizedir.
Sayfa 213 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Taştan fışkıran bir pınar ol, suyu tutan bir kuyu olma. Bu sözlerin doğruluğuna inanmamıştım o zaman. Çünkü taşmak tehlikeliydi, taşan suyun sevdiklerimizin bulunduğu alanı basması olasılığı vardı, onları sevgi ve coşkumuzla boğabilirdik. Hayatım boyunca, iç duvarımın sınırlarını aşmayan bir sarnıç olmaya çabaladım.
Sayfa 203 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Şu anda yaşama fırsatım var, bunu değerlendirebiliyor muyum?"
Kimileri bu sorunun yanıtını merak etmiyordu, doğru; onlar çoktan vazgeçmişler, yaşamın da ölümün de uzamın da zamanın da anlam taşımadığı bir yere kapatmışlardı kendilerini.
Sayfa 120 - Can YayınlarıKitabı okudu
Tek bildiğim şu:
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de...
Sayfa 470 - Doğan KitapKitabı okudu
"Aşkta korkuya yer yoktu,ya da çıkarcılığa."
"Allah'tan korkmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?" diyordu. "O'nu sevmek varken?"
Sayfa 89 - Doğan KitapKitabı okudu
Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla.
Sayfa 80 - Doğan KitapKitabı okudu
Hasret çekenlere "aşıklar" denmiş; kafasında sorular olanlara da "şakirtler". Birinciler aşkı öğrenenlermiş, ikinciler ise öğrenmeye aşık.
Doğan KitapKitabı okudu
Konuşmaya ne lüzum vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.
Can YayınlarıKitabı okudu
"Kendini bulan insanın bu dünyada kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. İçindeki insanı anlayan, tüm insanlığı anlamaya başlar."
Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Meslek seçmem gerekiyorsa, savunma cephesinde olmayı yeğlerim. Şahsen insanları mahkum etmektense , anlamak beni daha mutlu kılar.
Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu