Zamanı hep ileriye gidiyor. Aslında zaman geri geri sayıyor bizler için. Hayatta birde bu pencereden bakmalıyız. Yarına yeni bir gün değilde -1 gün olarak bakmalıyız.
Bazen çok yakın olabileceğimiz biriyle hayatın aynı evresinde veya aynı frekansta olamıyoruz. Belkide o yakınlığa ulaşmak için alınacak birkaç hayat dersine biraz hayal kırıklığına ve birkaç kahkahaya gerek vardır.
Arkamda bıraktığım otuz küsür yıl bana şunu öğretti:
Doğup büyüdüğü yere ait değil insan. Acı çektiği ya da çok mutlu olduğu yere de ait değil. İnsan, olmak isteyip de olamadığı yere ait. Şey gibi bir his işte bu; çok, çok susamak gibi...
“Tanrı cezalandırmak istediği kişiye
yüksek bir farkındalık bahşeder.”
-Yahudi Atasözü
Ve Dostoyevski Yeraltindan Notlar eserinde şöyle diyor;
"Beyler yemin ederim ki bir şeylerin fazlasıyla farkında olmak bir hastalıktır; tam manasıyla hastalıktır."
Hz.Mevlana'ya sormuşlar.
"O kadar bilgesin,ilim bilirsin, bilim bilirsin, söyle bakalım en çok neyi bilirsin?" Hz.Mevlana'nın cevabı manidar olmuş. "Kendimi bilirim.Kendini bilen haddini bilir, haddini bilen Rabbini bilir."