Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike ⠀ ོ⠀⠀ོ

Melike ⠀ ོ⠀⠀ོ
@Mimozza
Bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen sabah kadar uçuk, akşam kadar acı rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı acemi bir şarkı... umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum... #46390916
CENNET/ARAF/CEHENNEM
"İzin verme çok çabuk hüküm vermelerine; Tarladaki tırpanlar ya da hangi ekinin olgunlaştığını iyice tartan insanlar gibi ol. Gördüm çünkü Dikenlerin kış boyu kaş çatıp duruşunu, Ve sonra gül gelip kondu tepesine; Ve gemi, deniz boyu ilerlerken Dümdüz ve hızlıydı, tükendi sonunda Tam girecekken limana."
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
CENNET/ARAF/CEHENNEM
Fakat itaatkâr bir biçimde gözlerini başka tarafa çevirse de güneşe çok fazla bakmış bir insan gibi baktığı her şeyin ortasına Beatrice'nin görüntüsünün damgalandığını görür.
Sayfa 208Kitabı okudu
Yazardan
~~~”Yaralar, acıtır. Gelgelelim bu yaralanma gereklidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanları canlı ve ölü diye ikiye ayırmak bir hata: sadece ölü-canlı ve canlı-canlı insanlar mevcut. Ölü-canlılar da yazıyor, yürüyor, konuşuyor, hareket ediyor. Fakat hata yapmıyorlar; sadece makineler hata yapmaz ve tek ürettikleri cansız nesnelerdir. Canli-canlılarsa hataya düşer, aranır, sorgular, eziyet çeker . Aynısı yazdıklarımız için de geçerlidir: yürür ve konuşurlar fakat ölü-canlı da olabilirler, can-canlı da. Gerçekten canlı olan hiçliğin karşısında durur ve ara vermeksizin saçma, "çocukça" sorulara cevap arar. Cevaplar yanlışmış, varsın olsun; düşünce hatalıymış , varsın olsun. Hatalar gerçeklerden daha değerlidir : gerçekler makineden çıkar, hatalarsa canlıdır; gerçekler güven verir, hatalarsa rahatsızlık. Yanitlara ulaşmak imkansız mı? Daha iyi! Cevapsız sorularla uğraşmak yalnızca beyni inek midesi gibi geviş getirebilecek şekilde yapılananlara özgü bir ayrıcalıktır. Eğer ki doğada değişmez bir şeyler, gerçekler olsaydı bütün bunlar yanlış olurdu elbette. Fakat ne mutlu ki bütün gerçekler yanlışlanabilir . Diyalektik sürecin özü budur: bugünün gerçekleri yarının yanlışlarına dönüşür; son sayı yoktur.
Sayfa 243 - İthakiKitabı okudu
Son söz yerine:
“Doğruca soralım: Devrim nedir? iki ölü, karanlık yıldız, sağır edici, işitilemez bir çarpışmayla birbirine girerek yeni bir yıldızı tutuşturur: Devrim budur. Bir molekül yörüngesinden çıkıp komşu atomik evrene dalıverir ve yeni bir kimyasal element ortaya çıkarır: Devrim budur. Lobaçevski tek bir kitapla bin yıllık Öklit evreninin duvarlarını yıkarak sayısız Öklit dışı uzama kapı açar: Devrim budur. Devrim her yerde ve her şeydedir. Devrimin yasası kızıl, alev alev ve ölümcüldür fakat ölüm yeni bir yaşamın, yeni bir yıldızın doğuşu demektir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
“Eskiden bilmezdim, şimdi biliyorum, siz de biliyorsunuz: Gülüşler farklı renklerde olur. Gülmek içinizdeki patlamanın sadece uzaktan gelen yankısıdır; belki kutlamaların renkli,kırmızı , lacivert, altın havai fişekleri gibidir, belki de insan bedeninin havaya uçan parçacıklarıdır...”
Sayfa 226 - İthakiKitabı okudu
“Şimdi, bana en son sayıyı söyle bakalım. "Yani? Ben... sonuncu derken neyi kastettiğini anlamıyorum " "Bilirsin işte, sonuncu, en yüksek, en büyük." "Ama I, bu çok saçma . Bir kere, sayıların sayısı sonsuzdur, sen hangi sonuncudan bahsediyorsun?" "Peki sen hangi son devrimden bahsediyorsun? Sonuncu diye bir şey yok, devrim sonsuzdur. Son çocuklar içindir, çocuklar sonsuzluktan korkar, çocukların geceleri rahat uyuyabilmeleri için gereklidir bu..."
Sayfa 181 - İthakiKitabı okudu
"Seni kim biliyor ki... insan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi..."
Sayfa 169 - İthakiKitabı okudu
"Demek ki seviyorsun. Korkuyorsun çünkü senden güçlü, nefret ediyorsun çünkü korkuyorsun, seviyorsun, çünkü ona boyun eğdiremiyorsun. Ne de olsa sadece boyun eğdiremediğini sever insan." "Evet, aynen öyle. Özellikle de bu yüzden.
Sayfa 81 - İthakiKitabı okudu
Devlet (insanlık) birisini öldürmeyi yasaklamaktaydı ama milyonların yarı yarıya ölmesini yasaklamıyordu. Birisini öldürmek mesela, bir insanın yaşam süresinden 50 yıl çalmak suç ama insanlığın yaşam süresinden 50 milyon yıl çalmak suç değil.
Sayfa 24 - İthakiKitabı okudu
Reklam
O'nun dilinin hızı yanlış hesaplanmış, dilin saniye/hızı her zaman düşüncenin saniye/hızından biraz az olmalıdır, asla tersi olmamalıdır.
Sayfa 20 - İthakiKitabı okudu
Yazarın ön sözü:
"Ülkemizde edebiyatın büyük fikirlerine, küçük insanlar önünde eğilmeksizin hizmet etmek mümkün olduğu vakit geri dönmek hakkım baki olmakla beraber,” diye yazar Yurtdışına gitmeme müsade edilmesini rica ederim.
- Evet, teller, teller, gözlerimin önünde kar yağıyor başına, ah, benim cefakar başım. Bak, gözlerin ne halde! İçlerinde bir çöl... Omuzların, omuzlarındaysa onca yük...
Sayfa 467 - İş bankası yayınları
Bana bir iyilik yap da şu soru üzerinde biraz düşün: Kötülük olmasa senin iyiliğin ne işe yarardı ve gölgeler kaybolsa dünya nasıl görünürdü? Gölgeler nesnelerden ve insanlardan ötürü oluşur ne de olsa. İşte kılıcımın gölgesi. Ama ağaçların ve canlı varlıkların da gölgeleri olur. Saf ışığın tadını çıkarma fantezin yüzünden, üzerindeki bütün ağaçları ve bütün canlıları söküp atarak bütün yerküreyi çırçıplak bırakmak mı istiyorsun yoksa?
Sayfa 459 - İş bankası yayınları
- Dostoyevski öldü, -dedi kadın yurttaş, ama pek de emin değil gibiydi. - Protesto ediyorum! -diye haykırdı hararetle Behemot. -Dostoyevski ölümsüzdür!
Sayfa 450 - İş bankası yayınları
1.006 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.