Olay akışı ve olayı akıcı bir şekilde anlatan bu romanın ilk sayfalarından itibaren bir meraka kapılıp etkilenmemek elde değil. Şunu itiraf etmeliyim ki kitabı çok yavaş okudum, bitmemesi için. Hani bazı kitapların sonu olmamalı demiştim ya bu da öyle bir kitap. Ters köşe olabileceğiniz bir eser.
Küçüklüğünde bir kaza sonucu annesini ve babasını
Dünyadaki eğitim sistemleri, insanların yetenekleri ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken, Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir.
Katılmıyorum çok. Türkiyedeki eğitim sistemi iyi değil tabiki ama çok iyi görünen ülkelerin eğitim sistemlerinin de gösterilmeyen kötü tarafları var yani.
Bir horoz varmış. Her sabah ezan okuyormuş.
Sahibi demiş ki;
-Tekrar tekrar ezan okuma! Yoksa tüylerini yolarım.
Bu tehdit karşısında horoz korkmuş ve kendi kendine demiş ki;
'Zaruretler mahzurları mübah kılar.
Canımı kurtarmak için ezan okumaktan vazgeçmeliyim.
Nasıl olsa benden başka horozlar var. Her halükarda onlar ezan okur.'
Horoz ezan okumayı bırakmıştır artık...
Bir hafta sonra sahibi tekrar gelir ve der ki;
-Eğer tavuklar gibi gıdaklamazsan senin tüylerini yolarım...
Horoz bu tehdit üzerine horozluktan da vazgeçer ve tavuklar gibi gıdaklamaya başlar...
Horoz tam bir ay gıdakladıktan sonra sahibi tekrar gelir ve bu kez şöyle der;
-Şimdi de tavuklar gibi yumurtlamazsan eğer yarın seni keserim!!!
Bunun üzerine horoz ağlamaya başlar ve der ki;
-Keşke ezan okurken ölseydim!!!
İşte günümüz müslümanlarının hali bu.
Yahudi ve hristiyanlar, dinlerine girmediğimiz sürece asla bizden razı olmayacaklar...
Konforumuz bir nebze bile bozulmasın diye verilen tavizlerin neticesi bu.