KİTAP ADI YAZAR ADI
1 1984- GEORGE ORWELL
2 EN MAVİ GÖZ- TONI MORRISON
3 AMAT -İHSAN OKTAY ANAR
4 AYLAK ADAM -YUSUF ATILGAN
5 BABALAR VE OĞULLAR -TURGENYEV
6 BİR DELİNİN ANILARI -GUSTAVE FLAUBERT
7 BİR İDAM MAHKUMUN SON GÜNÜ -VICTOR HUGO
8 TATAR ÇÖLÜ -DINO BUZZATI
9 BÜTÜN ŞİİRLERİ -ORHAN VELİ
10 CESUR YENİ DÜNYA -ALDOUS HUXLEY
11 ÇAVDAR TARLASINDA
Bireyin kavramsallaştırma karşısında belirlediği konum, kendisine özneleşme deneyimi sunar. Bu da kişiyi bir sınıra sokar. Özneleşme deneyimi, özgürlük alanının sınırlandırılması demektir ki özgürlük tanımıyla çeliştiği için bu bir tür paradoks yaratır. Özneleştikçe yeni sınırlar yaratırız.
Kendi yarattığımız normatif bilginin esiri olan insan, bunu bir de insan olmanın gereği olarak lanse ettiği zaman, ne denli insanlıktan uzaklaştığına dair bir fikri olmadan yaşamaya devam eder. Tüm bu ideolojiler, kaynağını hayatımıza çizdiği sınırlar dahilinde kendini var etmeye çalışırken sermayesini de insanın hayatından alıverir. Biz de kendimizi ulvi ve arınmış bir insan olarak var etmenin hazzını yaşarız.
Tanıl Bora: "Bilginin, düşünmenin, tefekkürün ummanına açılmanın şehvetini öğretti Ulus (Baker)" Türkiye'de yetişmiş müstesna insanlardan birisidir. "Gerçek" bilgiyi aramada ve anlamada katettiği yol, bizler için önemli bir kilometre taşıdır. Asla popülizmin esaretine girmemiş ve salt amacı kendi hayatını anlamlandırma çabası üzerine olmuştur. Bu gayreti, kendinden sonrası için de çok güçlü bir referans kaynağıdır.
Bedenden koptukları andan itibaren ruhlar, birbirlerine karışabilecek nefeslere dönüşürler, zaman ve mekan sınırlılıkları, bedenlerin hareket ettikleri dünya, onlar için yoktur artık... Ama "vicdan" denen şey, Tanrı’nın son sığınağıdır. - Ulus Baker
“Cahilde eksik olan akıl değildir, o kurnazdır; eksik olan ahlaktır. Cahil, güçlüdür. Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır.”
| Tolstoy |
Oku, adam ol! Deyişinin de gösterdiği gibi “ adam olma” nın yolunun kuşkuya yer bırakmayacak derecede okumaktan geçtiğine inanılır. Ve “adam olmak”, “vezir olmuşsun, ama adam olamamışsın” serzenişiyle sona eren halk hikâyesinde de yankılandığı üzere mal- mülk, makam- mevki sahibi olmakla gerçekleşmeyen bir şeydir. [Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine]
Pencere doğası gereği ‘dışarı’yla vardır. Dışarı açılmayan bir pencere yoktur. Bütün pencereler sokağa bakarlar. Zamanları hep de bugündür.
-William Blake
Hayatın en hüzünlü anı,
mevsimine kapıldığın kişinin
bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını
anladığın andır.
bırak, gitsin.
bırak, git.
Vladimir Mayakovski
İşte insanlar bu minval üzre, Allahım!
Kıt kanaat sere serpe yollar boyunca
Sen, bizim için hala o ezeli sırsın.
Sen de, bizi bilmiş olsan, başkalaşırsın
Herkesin kederi, gailesi boyunca.
İşte insanlar bu minval üzre, Allahım!”
*Turgut Uyar
Yaşamak absürt bir deneyimdir. İnsan, bu deneyime kendi dünyasında anlamlar arayarak geçirir tüm ömrünü. İnanmak ister. Çaresizce hem de. İçten içe tüketir kendisini ve gün gelir “acaba” der, ya yanlış yerdeysem? Bu kaygı tüketir işte onu. Zihninin ta derinliklerinde onulmaz bir yara açar kendisine.
Benim için bir anlam ifade etmeyen ölüm, içimdekileri dışa vurma sebebimdir. Benimle konuşmaya çalışan kişilere herkesin bir gün öleceğini, bütün hayatların da kendi hayatları kadar anlamsız olduğunu söylerim. Böylece hikâyemiz son bulur.