Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Müberra Ünal
Müberra Ünal
@Muberraunal
Okul Öncesi Öğretmenliği
Eskişehir
1999
53 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Yeni yılın ilk kitabı, iyi ki bu kitapla başlamışım. Outliers hayatın kara mizah anlayışının bize sunumu gibi bir kitap bana kalırsa. Ne demek istiyorum açıklıyım; Pilot olsanız saygınızdan uçak düşürür müsünüz? Hokey oyuncularının en başarılı olanlarının hep ocak şubat mart aylarında doğmuş olması Allahın bir takdiri olabilir mi? Matematik ve çeltik tarlası arasında bir bağıntı kuracak olsanız? Peki ya ataları kanlı bıçaklı belalı bir milletten geliyor olsanız ve ben sizin de saldırgan olabileceğinizi iddia etsem ne düşünürsünüz? Özellikle son kurduğum cümlenin çok tehlikeli yerlere çekildiğini ve çekilebileceğini bugün soykırıma ya da en iyi ihtimalle aşağılanmaya maruz kalan halklardan çok iyi biliyoruz. Kitap bana kalırsa tüm öğretmenlerin okuması gereken bir eser. Gelişim dönemleri ile bu kadar yakından ilgilendiğim halde Matta etkisi gibi bir etkinin varlığını tahayyül bile etmemiştim. Hayatımızda her küçük detayın ya da dışlanmış -a rağmen dediğimiz şeylerin ... sebebiyle olduğunu okumak garip ve büyüleyici bir heyecan. Kültürünüz, yaşadığınız coğrafya, tarihsel zaman, aile yapınız, sosyoekonomik düzey ( Kitapta bahsedilen ekonomik düzey konusunu detaylandırmak için Otuz Milyon Kelime okunabilir.) kısacası insanın başarılı olması tek bir koşula değil- sadece kişinin iradesi ve azmi gibi-Birden fazla etmenin bir arada bulunmasına bağlıdır.Yoksa 195 IQ ile Langan'ı da başarılarıyla akıllarımıza mıhlanmış pek çok insanın yanında görüyor olabilirdik.
O kadar çok ağladım ki bu kitap hiç tanımadığım insanların acısını talihlerinin hatıralarını yüreğime saldı. İnsan bunların sadece birer kurgu olduğuna hiç birinin yaşanmamış olacağına kendini inandırmak istiyor. Ama düşmanlığın, kinin, nefretin temiz bir tarafı yok. Oldukça acımasız, oldukça gerçek, oldukça kirli. Kitabı okurken değindiği her kısım insana yeni bir acı kazandırıyor sorgulattığı her şey çok içten kendine, orta doğuda olup bitenlere dönüp bakmaya zorluyor. Bu günlerde pek çok insanın empati kurmak istemediği insanlar için saatlerce göz yaşı döktüm konuşmalarımdaki gaddarlığı farkettim. Günahların altında ezilen bir baba, bu babanın pişmanlığı gururu altında ezilen Emir, ırkı sebebiyle ötelenmiş Hasan ve aynı kaderi paylaşan oğlu, siyasilerin dini kendi pis akıllarına yontmaları, yoksulluk, sefalet, yetim kalmış bir millet , bir çocuk, zalimliğe susanlar , güç zehirlenmesi yaşayan bir çocuk, bir ikidar, göç... daha pek çok detay çok gerçek çok insani ama insanlıktan uzak distopya olmasını dileyebileceğiniz bir eser.
Bu kitabı kaç kere alıp biraz okuyup bıraktığımı hatırlamıyorum. Her defasında bu kadar saf kötülüğe karşı kafamı deve kuşu gibi toprağa gömme isteği karşısında bugün nihayet kitabı okuyup bitirdim. O kadar rahatsız oldum, o kadar rahatsız oldum ki yazarı takdir etmekten başka elimden bir şey gelmedi. Kuvvetli bir duygu aktarımıydı benim için. Okurken Freud'un Pavlov'u ve bilumum şeyi düşünmeden edemedim. İnsan tabiatı sahiden neye yatkındır? İyiye yatkınsa iyinin karşılığı uyum mudur? İyi kötü arasındaki çizgi nedir? Onca kötülüğü yapmış karakter haksızlığa uğradığında içimde hissettiğim burukluk nedendir? İçinde en ufak acıma duygusu barındırmayan bir insanın elinden iradesini almak ya da bir insanı büsbütün seçimlerinde özgür kılmak...
Pek çok çatışma içeren çok kuvvetli bir kitap. Kitabın son bölümü karakterin kitap boyunca oluşturduğu kimlikle ters düştüğü için çok eleştirilmiş ancak böyle umduğumdan mıdır bilmem, daha çok kendinden bunalmış rutininden bıkmış; sadece kendi yankısından bunaldığı için çevresini görmeye başlamış ve insanların dünyalarındaki hissedişlerine gözlerini dikmiş biri gibi geldi ve bunu çok olağan buldum. Herkesin eninde sonunda ortak bir iyi hissiyatına kapılabileceğinden kendimi alamıyorum sanırım. Yazar bence bunu o kadar güzel vermiş ki bir bebek fotoğrafıyla. Harika bir payda bana kalırsa.
Okur Takip Önerileri
Bu kitabı ilk gördüğüm zaman oldukça heyecan duymuştum çünkü belki de çok haklı sebeplerle sürekli batı kaynaklarını, bilim insanlarını, eğitimcilerini, icraatlarını duyduğumuz bir dönemdeyiz. Ancak kendi topraklarımızın bize sunduğu nimetten farksız insanlardan ve yaptıklarından ne yazık ki bir haber yaşıyoruz. Bu sebeple hazırlanmış olan bu kaynağın gelecekteki çalışma hayatım için ilham verici noktalara değineceğini umut ederek okumaya başladım. Çok değerli bu insanların hayatlarına ve yaptıklarına çok yalın yüzeysel değinilmiş. Özdeşim kurmak benim için oldukça güçtü. Değerli eğitimcilerin yaşamından küçük hikayelerle, sarf ettikleri sözlere daha fazla değinilse belki okuyucu için daha keyifli bir kitap olabilirdi. İdeolojileri farklı kişilere değinilse dahi kitapta baskın bir yan görmek de mümkündü. Kitabı okurken sanki 33 makale ödevini okur gibi okudum. Kitabın temasını çok güzel bulmakla birlikte içeriğini ne yazık ki o kadar da zengin göremedim. Bu tarz temalara sahip kitapların arttığı, çocukların kendi kültürleriyle ilişkilendirebileceği sanatçılarımızın, sporcularımızın, bilim insanlarımızın, yaşamını insan onuruna yakışır geçirmiş, bu coğrafyalarda büyümüş, top oynamış, ip atlamış, örnek insanlar olmuş kişilerin ilham verici hikayelerinin evlerimize kitaplar yoluyla, sinema, radyo yoluyla daha fazla konuk olması dileğiyle.
Kitaptaki üç hikâye de oldukça güzel etkileyici.Stefan Zweıg' ı bu kadar sevmemde en temel etken her hikayesinde kendimden bir parça bulmak, hikayenin akışında gönlümce bir yere kurulmak yatıyor. Çok akıcı olan bu hikâyeleri adeta bir film izler gibi içimde tasvir edebiliyor hatta hissedebiliyor olmak bana keyif veriyor. Bu kitapta bana kalırsa Stefan Zweıg'ın artık savaşa ve kendi eliyle değiştiremeyeceği şeylere karşı içinde biriktirdiği isyanları, güçlü serzenişleri görüyor; İnsanlardan sergilemelerini umut ettiği duruşları okuyoruz.
Kitabı sigara içen herkesin okumasını tavsiye ederim. Bu kitabın iddiası benim yıllardır kendime ve çevremdekilere söylediğim psikolojik bağımlılığımı sonlandıracağı yönünde. Kendi başıma düşünüp kafa yormadığım hiç bir farklı fikir ya da düşünce yok esasında kitabın içinde. Beni de en çok bu korkutuyor, kitapta yazan şeylerin farkındalığını yaşıyor olmama rağmen devam etmek ... Yorumlarını okuduğum pek çok insan yeni bir aydınlanma yaşıyor gibi adeta. Hiç öyle hissetmiyorum. Özümsemekte zorlandığım noktalar var umarım zamanla onları da içselleştirebilirim. Kitap içerik olarak oldukça akıçı, dili çok yalın.İçerik düzeni de çok klasik kişisel gelişim kitapları gibi. Tabii ki bunu küçümsemek için söylemiyorum eski ama değerli bir yöntem olarak görüyorum en başında.Klasik olması faydasız olduğu anlamına gelmiyor. Zaten pek çok insanın hayatına da olumlu katkılarda bulunmuş bir kitaptan söz ediyoruz.Bu kitabı okumakta tereddüt edenler için, bir şarkı sözü de olan; kazansak da kaybetsek de denemeye değmez mi? demek istiyorum.
