Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mürsel Proust

Mürsel Proust
@MurselProust
11 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Wilde beni kenara çekti, "Siz gözlerinizle dinliyorsunuz," dedi epey sertçe. "Bu öyküyü onun için anlatıyorum size: "Narkissos öldüğünde kır çiçekleri çok üzülmüş, onun ardından ağlayabilmek için nehirden su damlaları istemişler. 'Ah!' demiş nehir, 'her damlam gözyaşı olsa Narkissos'un ardından ağlamama yetmez; ben ona âşıktım!' 'Ah!' demiş kır çiçekleri de, 'Nasıl âşık olunmaz Narkissos'a. Öyle güzeldi ki!' 'Güzel miydi?' diye sormuş nehir. 'Senden iyi kim bilebilir? Her gün üzerine eğilip senin sularında kendi güzelliğini seyrederdi uzun uzun..." Wilde bir an durdu... "Nehir cevap vermiş: 'Ben ona âşıktım; çünkü sularıma eğildiğinde, onun gözlerinde sularımın yansımasını görürdüm." Sonra Wilde, tuhaf bir kahkahayla kasılarak ekledi: "Bu öykünün adı, 'Mürit'."
Sayfa 11
Reklam
Zihnime bahtsızlık lekesinin henüz bulaşmadığı, muazzam faydalara dönüşebilecek parlak tasavvurlarımın benliğe dönük, karamsar ve dar bir görüşe henüz dönüşmediği zamanlara ait bu çocukluk anılarımı anlatmaktan büyük keyif alıyorum.
İnsan var olan bir Varlık değildir ve Varlığın olumsuzlanma­sı, Eylemdir. Bundan ötürü Hegel, "insanın hakikî varlığı, onun eylemidir" der. Demek ki eylemde bulunmamak, hakikî insansal varlık olarak var olmamak demektir. Sein olarak, verilmiş ve doğal varlık olarak var olmaktır bu. Dolayısıyla da, seviyesiz- leşmektir, alıklaşmaktır. Ve bu metafizik hakikat, sıkılma feno­meniyle İnsanda açığa-vurur kendini: -eşya gibi, hayvan gibi, melek gibi- kendisiyle özdeşlik içinde kalan, olumsuzlamayan, kendini olumsuzlamayan, yani eylemde bulunmayan İnsan, sı­kılır. Ve sadece İnsan sıkılabilir.
Sayfa 60

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başlangıçta, -Çalışmasıyla- Özgürlüğünün soyut fikrine ulaşmış olan Köle, bu fikri gerçekleştirmeyi beceremez: çünkü, bu gerçekleştirmeyi amaç edinerek eylemde bulunmaya, yani Öz­gürlük uğruna bir savaşta Efendiye karşı mücadele etmeye ve hayatını tehlikeye atmaya cüret edemez. Böylece Köle, Özgürlüğü gerçekleştirmeden önce, kendi var­lığını haklı çıkarmaya, köleliğini haklı çıkarmaya, özgürlük ide­alini Kölelik gerçeğiyle uzaklaştırmaya çalıştığı bir dizi ideoloji tasarlar. Bu köle ideolojilerinin birincisi, Stoacılıktır. Bu ideolojide Köle, sadece özgür olduğunu bilmeyle, yani sadece Özgürlüğün soyutfikrine sahip olmayla, somut olarak özgür olduğuna inan­dırmaya çalışır kendini.
Sayfa 59
Günümüzde insan bilimlerinin sosyoloji, psikoloji, psikiyatri, dilbilim, vb. alanlarda keşfettiği her şeyi edebiyat zaten biliyordu; tek fark edebiyat bunları söylememiş, yazmıştı.
Sayfa 19
Reklam
Ama sonuna kadar cennette kalmayacaktı, çünkü artık bir toprağa bağlanmanın kötü bir şey olduğunu düşünüyordu. Tam, yeniden yola çıkmanın acılı isteğini duyacak kadar kalacaktı cennette.
Sayfa 119
Birbirlerinin aynı iki kutbun arasında gerçek bir hüzün denizinin bulunmasının garip şey olduğunu mırıldandı.
Sayfa 108
Bunun yalnız insanlari degil, çölü bile yok edebilecek bir kötülük yapma gücüne sahip olan Boone'dan baskasinin işi olamayacağını düşündü. Boone'u lanetlemek istedi ama tuttu kendini... Sydney Boone'u lanetlemek, Sam'i, günün birinde bütün insanlan lanetlemeye götürürdü. Bu da Boone'a yeni bir zafer kazanmak fırsatını vermek olurdu.
Sayfa 77
Yalnız dikkat et, manzaraya kapılma. Çünkü bizlere fikrimizi değiştirten güneşin batışıdır. Batı'da en uzun ömürlü olanlar, güneşin batışını asla seyretmeyenlerdir. Anlaşıldı mı?
Sayfa 27
Önünde daha yaşanacak onbin yıl varmış gibi yaşama. Yazgı başının üstünde asılı duruyor. Yaşadıkça, elinden geldiğince iyi ol.
Reklam
Kendi yüzünü görmemeli insan, çünkü bundan daha korkunç bir şey yok. Doğa insana hem kendine, hem de kendi gözlerinin içine bakamama yeteneğini bahşetmiş. İnsan sadece akarsularda ve göllerde seyredebilirdi kendi yüzünü. Ve bunu yaparken vücudunun alması gereken şeklin de simgesel bir anlamı vardı. Kendini görmek denen o alçaklığı yapmak için suya sarkmak, eğilmek zorundaydı. Aynayı her kim icat ettiyse, insan ruhunu zehirlemiştir.
Gemiler denizlerde yüzmek için yapılmış gibi görünür; ama asıl amaç yüzmeleri değil limana varmalarıdır.
En iyi anlar genelde, bir kişinin bedeni ve zihni zor ve değerli bir şeyi başarmak için gönüllü bir çabayla sınırlarına kadar zorlandığında olur.
Adı özgürlük, insanlık, mutluluk, parlak gelecek ya da toplumsal bilim olan ruhsuz, şekilsiz, zavallı kavramlar; dilencilerin krallardan çaldığı bir pelerinin yeri süpüren eteklerinin umursamazca havalandırdığı yapraklar gibi, yalnızlık ve karanlık içinde sürünüyorlar.
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.