Tolstoy'un okuduğum ikinci kitabı ve sanırım uzun bir süre en sevdiğim kitap olarak kalacak. Tolstoy'un 28 yaşındayken yazdığı bu roman, hayata ve ölüme dair daha doğrusu iyi bir hayat yaşama kaygısı üzerine yazdıkları o kadar muazzam ki. Oldukça dramatik olan bu romanda İvan İlyiç'in maddi kaygıları uğruna hayatta yükselmeyi ve kariyer basamaklarını hırsla tırmanmaya dair çabasını görüyoruz. İyi bir kariyer, iyi bir evlilik, güzel bir ev aslında bugün bile hepimizin gelecek hedefleri arasında hatta çoğumuz için bunlara ulaşmama korkusu gelecek kaygısına evriliyor bugün bile. Tüm bunlar için didinirken, yitip giden gençliği ve hayatı ele almış Tolstoy. Ayrıca İvan İlyiç'in hastalığından ölümüne olan süreç çok iyi ele alınmış. Özetle muhteşem bir eser. Gerek sayfa sayısının az olması gerekse kısa, öz ve akıcı anlatımından dolayı Tolstoy'un eserlerini okumaya başlamayı düşünenler için harika bir kitap. Şiddetle tavsiye edilir.
Varlığım hudutsuz bir deniz olduğu zaman
O, benim vücudumdaki zerreleri aydınlatır.
Bunun için ben, şule gibi yanarım,
tâki aşk yolunda bütün zamanlarım bir andan ibaret olsun!
Ne kadar yaş almış, hayat tecrübesi edinmiş olsak da içimizde bir yerlerde hala çocukluğumuzu taşırız. Okurken hiç farkında olmasam da kitabın masumane dünyası beni çocukluğuma daha doğrusu çocukken dünyaya baktığım saf ve hayal dolu günlere götürdü. Sıcaklığı ve şefkatiyle sarmaladı beni. Hem bir çocuk hem bir yetişkin kitabı. Ve kitaptan çıkarılacak en önemli ders de bedeli ne olursa olsun konfor alanımızdan çıkıp, hayatı ve farklılıkları keşfetmemiz gerektiği. Bana çocukken kimse kitap okumadı. Ama ben bu kitabı ileride bir çocuğum olursa mutlaka ona okuyacağım. Ve içimdeki çocuk hayata karşı her korktuğunda ve şefkat istediğinde açıp tekrar kendim için okuyacağım.
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202330,9bin okunma