Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

N.VTB

N.VTB
@NVTB
Muhasebe ve Finans Öğretmeni
Muhasebe Yüksek Lisans
20 Aralık
49 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
“Gerçekliği değiştiremezsiniz. Değiştirebileceğiniz tek şey gerçeklikle ne yaptığınızdır. Ne demişler: ‘Önemli olan size dağıtılan kartlar değil, o eli nasıl oynadığınızdır.’”
Sayfa 38
Reklam
“Şiddet düşkünü, adaletsiz bir adamdı. Hastalık ona nasıl dokunmadı, hiç anlamamışımdır. İnsan eskiden beri metafizik bir kavram olarak mutlak adalete inanır ama anlaşılan o ki evrende adalet diye bir şey yoktur. Haktan, adaletten anlamayan, doğada kara bir leke gibi duran, gaddar, insafsız, düzenbaz bir vahşi olan o adam neden hayatta kalmıştı?”
Sayfa 48

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Daha önce rastladığım insanların neden bembeyaz suratlarıyla sessizce, gizlice kaçtıklarını artık anlamıştım. Uygarlığımızın ortasında, fakir semtlerimizde, işçi mahallelerimizde bir barbarlar, yabaniler ırkının doğmasına neden olmuştuk ve şimdi biz felaketi yaşarken onlar da vahşi hayvanlar gibi üstümüze saldırıyor, bizi yok ediyorlardı. Tabii ki kendilerini de yok ediyorlardı.”
Sayfa 34
216 syf.
7/10 puan verdi
Karşılaşma
Bu kitap ile bir rafta, tıpkı adı gibi karşılaştık… Kitabı ilk gördüğümde üzerinde herhangi bir yazarın olmaması ancak arkasında birden çok kadın adının olması, Kolektif -yani ortaklaşa- bir kitap ile de ilk karşılaşmam oldu. Kitabı biraz karıştırdığınızda birden fazla hikâyenin olduğunu anlıyorsunuz ancak bu hikâyelerin birbirleriyle herhangi bir bağının olup olmadığı kitabı bitirince ortaya çıkıyor. Kitapta; 25 farklı kadının yazdığı, 24 farklı kadının bambaşka hikâyeleri var ve bir de pişmanlık duyan eşin yaşadığı dram. Hikâyeleri birbirine bağlayan en temel bağ ise Kadın olmaları… Okuduğum her hikayede hem kendimden hem çevremden birçok iz buldum. Bunun ötesinde maalesef kadınların yaşamış olduğu dramı bir kez daha görmüş oldum. Ara ara içimizi ısıtacak ancak daha çok ‘Kadının Gerçeğini’ göreceğimiz bir kitap sunmuş yazarlarımız bize. Ben bu hikayelerde; Adı Eylül ile kadın olmamın zorluğunu, Turgay ve Mine’de ki ‘Gönül sabır ile harman olmadan nasip ile buluşmazmış’ sözü ile elbet nasibin seni bulacağını, Huzurhane ile dostluğu, İpek Şal ile zincirleri kırmayı, Kazak Örneği ile ‘olmayı’ kazak örmeye benzetmeyi, Enkaz Altında ile bir daha geriye dönemeyeceğimizi ve tabii ki Aysel Olmanın Zor Bir Zanaat olduğunu öğrendim… Bu kitabı herkese gönülden tavsiye ediyorum ve kadın olmayı bir kez de bu 25 kadının gözünden görmenizi diliyorum…
Karşılaşma
KarşılaşmaKolektif · Librum Kitap · 202314 okunma
Reklam
“Kendimi Afife Jale’nin yalnızlık dünyasında kayboluşu gibi hissediyorum ama bir o kadarda cesur. Sonbahar geldi. En sevdiğim mevsim. Kayboldum, öyle hissediyorum. Bir kuyunun içindeyim. Yukarıda bir ışık var ama ulaşamıyorum. Ne yapmalıyım? Burada mı kalmalıyım yoksa ne pahasına olursa olsun o aydınlığa mı yürümeliyim?” 
Sayfa 62
“Bu aralar içim bir fena, sanki midem bulanıyor diyorsan, belki de çok önüne bakıyorsun. Oysa yollar güzel, virajlar ise sürprizli. Sen uzağa bak. Uzağa bakınca geçer. Hem o hiç tırmanamayacakmışız gibi görünen dik yokuş da kim bilir belki hiç yoktan denize iner.”
Sayfa 77
261 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.