Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ümmügülsüm Özkara

Sabitlenmiş gönderi
Evrende anlamsız bir leke idim.
Sayfa 70 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bazen kendimi denizanası gibi hissediyorum; şeffaf, bomboş, oradan oraya savrulan bir jel kütlesi gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ümmügülsüm Özkara
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kedi Gezegeni
Kedi GezegeniLao She
8/10 · 424 okunma
Ümmügülsüm Özkara
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Ahi Evran Nasreddin Hoca Felsefesi
Ahi Evran Nasreddin Hoca FelsefesiSait Kapıcıoğlu
0/10 · 1 okunma
Reklam
Taşkınlık etmiyorsunuzdur, umarım? Neden derseniz, gürültü, koşuşturma, şiddet ve benzeri şeylere tahammül edemiyorum. En çok da insan çığlığından nefret ederim, ister acı, ister öfke eseri, isterse de başka türlü bir çığlık olsun.
Sayfa 166 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ümmügülsüm Özkara
Bir kitabı okumaya başladı
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov
8/10 · 7,1bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Bozkır
BozkırAnton Çehov
7.2/10 · 3.517 okunma
2024 OKUMA HEDEFİ
2/40 kitap - %5 tamamlandı
2 kitap okudu
40 kitap
576 sayfa
0 inceleme
13 alıntı
7 günde 1 kitap okumalı.
Yaşam müthiştir ve mucizelerle doludur, bu yüzden de Rusya üzerine ne kadar korkunç bir hikâye anlatırsan anlat, bu hikâyeyi haydut yuvalarıyla, uzun bıçaklarla ve mucizelerle ne kadar süslersen süsle, anlattığın hikâye, dinleyenin ruhunda gerçekten olmuş bir şey gibi ses verir ve ancak çok okumuş yazmış biri buna kuşkuyla bakar, ama o da bir şey söylemez, susar.
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yegoruşka, vişne ağaçlarının altındaki mezarında uyuyan büyükannesini düşünüyordu; gözlerinin üstünde bakır beş kapikliklerle tabutun içinde yattığını, sonra tabutun kapağını kapattıklarını ve mezara indirdiklerini anımsadı; kapağın üstüne düşen toprak parçalarının çıkardığı boğuk sesi de hatırladı... Büyükannesini dar ve karanlık bir tabutun içinde, herkes tarafından terk edilmiş ve çaresiz bir durumda gözünün önüne getirdi. Hayal gücü, büyükannenin ansızın gözlerini açtığını ve nerede olduğunu anlamayarak tabutun kapağına vurduğunu, yardım çağırdığını ve en sonunda korkudan bitkin düşerek tekrar öldüğünü resmediyordu. Anneciğini, Peder Hristofor'u, Kontes Dranitskaya'yı, Solomon'u ölü olarak hayal ediyordu. Ancak kendisini karanlık bir mezarda, evden uzakta, terk edilmiş, çaresiz ve ölü olarak tasavvur etmeyi, ne kadar çalışırsa çalışsın, başaramıyordu; öleceğine ihtimal vermiyor, hiçbir zaman ölmeyeceğini hissediyordu...
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Göğün derinliklerine uzun süre gözünü ayırmadan baktığında, düşüncelerle ruh, yalnızlığın bilincinde birleşirler nedense. Kendini çaresizce yalnız hissetmeye başlarsın, daha önce yakın ve kendine ait saydığın her şey sonsuz biçimde uzak ve değersiz olur. Binlerce yıldır gökyüzünden bakan yıldızlar, insanın kısacık yaşamını umursamayan anlaşılmaz gökyüzü ve sis, onlarla göz göze kaldığın ve anlamlarını kavramaya çalıştığında suskunluklarıyla ruhunu ezerler; her birimizi mezarda bekleyen yalnızlığa aklımız takılır ve yaşamın içyüzü, özü umutsuz ve korkunç görünür...
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yegoruşka uyuyan yüzlere bakarken birden hafif bir şarkı duyuldu. Pek de yakın olmayan bir yerde bir kadın şarkı söylüyordu, tam olarak nerede, hangi tarafta olduğunu anlamak zordu. Ağlamayı andıran, zar zor duyulan hafif, yavaş ve acıklı bir şarkı bazen sağdan, bazen soldan, bazen yukardan, bazen yerin altından geliyordu, sanki bozkırın tepesinde görünmez biri dolaşıyor ve şarkı söylüyordu. Yegoruşka etrafa bakınıyor, bu garip şarkının nereden geldiğini anlayamıyordu; sonra dikkatlice kulak kabarttığında ise Yegoruşka'ya sanki otlar şarkı söylüyormuş gibi gelmeye başladı; yarı ölü, artık yok olmak üzere olan ot, şarkısında, sözsüz ama yakınarak ve içtenlikle birini hiçbir suçu olmadığına, güneşin onu boşu boşuna yakıp kavurduğuna, tutkuyla yaşamak istediğine, henüz genç olduğuna, kavurucu sıcak ve kuraklık olmasa güzel olabileceğine inandırmaya çalışıyordu; suçu yoktu ama yine de birinden af diliyor, dayanılmaz bir acı çektiğine, üzüldüğüne ve kendi kendisine acıdığına yemin ediyordu.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Varlık nedir? Varlık, kendisini gerçekleştirmek için başkasını gerektirmeyen özgün bir şeydir.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
2.560 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.