Zirvede genç bir yönetici üç günlüğüne tropik bir adaya gider.
Sahilde tek başına alır dizüstü bilgisayarını, hesap_kitap derken bir adam gelir sahile, onun yaşlarında.
Bir de kova.10 dakikada koca koca balıklar yakalar, kovayı doldurur ve gider.
Ertesi gün aynı sahne...
Üçüncü gün zıpır yönetici adamın yanına gider
__Niye 10 dakikada bırakıyorsun?
__Yetiyor bana
__8 saat tutsan yüzlerce kat fazlasını yakalarsın.
__Evet
__Kilosu şu kadardan şu kadar eder. Bu parayla 6 ayda üç balıkçı teknesi alırsın. Yanında 9 kişi çalışır. O tekneler sana beş yılda şu kadar kazandırır.
__Sonra?
__10 yılın sonunda 100 teknen olur. Paraya para demezsin.
__Sonra?
__Balik çiftlikleri kurar ihracat yaparsın.
__Sonra?
__50 yaşında trilyoner olursun.
__Sonra?
__Yerlesirsin deniz kıyısına keyif yaparsın.
__Abi ben şimdi zaten onu yapıyorum.
__.....
Herşey her zaman göründüğü gibi değildir.
Eğer inanıyorsanız, yapmanız gereken şey sadece , her sonucun her zaman sizin lehinize olduğuna güvenmektir. Bunun böyle olduğunu, ancak belli bir zaman sonra öğrenebilecek olsanız bile...
Pers imparatoru nun basveziri tarafından 1400 yıl önce tasarlanan tavla oyunu , dünya nın en popüler oyunlarından biridir.
Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
4 köşesi 4 mevsimi
Icindeki karşılıklı 6 sar hane 12 ayı
Pulların toplamı ayın 30 gününü
Siyah ve beyaz pullar gece ve gündüzü
Karşılıklı 12 şer hane günün 24 saatini simgeler.
Eski zamanlarda Hint Imparatoru satranç oyununu Pers imparatoru 'na yanında bir mektup ile gönderir. Oyunla ilgili açıklama yapmadan Pers imparatoru 'na ;
"Kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.
Işte hayat budur." der.
Pers imparatoru dönemin en alim vezirine bu notu gösterir. Buna karşılık olarak vezir tavla oyununu icat eder ve yanında bir mektup ile gönderir.
Hint Imparatoru na;
"Evet , kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.
Ama hayat biraz da şanstır. "
Içimi burkan,çoğu yerde okumakta zorlandığım bir kitap.
Yazarın Nobel ödülü alan ilk siyahi kadın olması ve kitabın bazı dönemlerde yasaklanmış olması ilgimi çekmiş, bu yüzden okumak istemiştim.
Kitap şimdiye kadar üzerinde hiç düşünmediğim pek çok şeyi düşünmemi sağladı.
Yazarın "siyahligin çukurundan çıkıp dünyayı mavi gözlerle görmek isteyen siyah bir kız çocuğu " diye tabir ettiği bir çocuğun ağzından
__asagilik kompleksini
__dışlanmayı
__çaresizliği
__ırkcılığı
__cocuk istismarini
__ .........
okuyoruz.
Şimdiye kadar hayvanlara eziyet edenleri , ihtiyaç sahibi olmadan çöp karıştıranları,
şiddetten keyif alanları hiç ama hiç anlamazken kitapla beraber insanların bu durumlara nasıl sürüklenebildigini ,
Çaresizliğin insana neler yaptirabilecegini,
Hoşgörü kadar HORGÖRÜ ye sahip olduğumuzu ve farketmedigimizi,
Başkalarının acılarını ya da eksilerini kendimizi aklamak için nasıl kullanabildiğimizi .... ve daha pekçok insani durumu sorguladım.
16 yaş altı için uygun olmayan bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Herkese keyifli okumalar....
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20182,017 okunma