"Biz gülüşüp şakalaşırken, birçok insan yatağında can çekişip ölür. Milyonlarca evde sefalet, yoksulluk hüküm sürer. Bir yığın insan açlıktan, hastalıktan kıvranırken, sayısız insan da taş ocaklarında, madenlerde, fabrikalarda köle gibi çalışıp çabalarlar. Ama birisi bu yüzden aptalcasına üzüldü diye, hiçbirinin çektiği acı azalmaz. İnsan bütün dünyanın çektiği sefaleti düşünmeye kalkarsa neşesi yok olur, uykusu kaçar! Ama asıl sizi şaşırtıp harap eden, hayalinizden geçirdiğiniz acı değil de kendi gördüğünüz acıdır."
Kitabımız tutkularının ve arzularının peşinden sürüklenerek bu uğurda her şeyi ardında bırakmayı göze alan bir kadının yirmi dört saatinin sonucundaki hayal kırıklığını Zweig'in eşsiz iç çözümleme tekniği ile okuyucuya aktarır.
Bazen bazı insanlar bizi çok etkiler. Hatta onları hiçbir şeye değişmeyecek kadar. Sırf bizi çağırsalar onlarla dünyanın öbür ucuna gitmeyi bile düşünebiliriz. Bu düşünce bazen umduğumuz gibi olmayabilir. Çünkü belki de o insanın karşısında bir "sinek" kadar bile değerimiz yoktur.
Bunu sonradan hayal kırıklığı ile öğrenebiliriz...
Kitabı okurken "vay canına" falan olmasam da güzel bir kitaptı. Zaten Zweig'in kitaplarını seven biri olarak tavsiye ediyorum.
"Hiç düşündün mü niçindir yaşamak?
Bir görev yapmak içindir yaşamak.
Er kişiysen görevin neyse, başar.
Zevke, eğlenceye hayvan da koşar."
-Hüseyin Nihal Atsız
Kafka eserde babasının ona yaşattığı travmaları bir mektup halinde yazar. Mektubu kendisi babasına vermeye çekindiği için annesinden rica eder. Fakat annesi de babasından korktuğu için mektup asla babasına ulaşmaz...
Kafka' yı tam anlamıyla anlamak istiyorsanız mutlaka okuyun derim. Fakat okuduktan sonra bir süre Kafka' nın karamsar ruh halinde kalmaya hazır olun.
Neden bilmiyorum ama Kafka' yı kendime çok yakın hissediyorum. Yıllarca babasının baskısı altında büyümüş, yazdığı eserler Kafka yaşadığı dönem ilgi görmemiş ve sırf babası istediği için sevmediği bir işte az bir maaş ile çalışmış. Bu karamsar hayatının izleri eserlerinde ne kadar da net görünüyor...
Acaba Kafka' nın arkadaşı onun potansiyelinin farkına varmasaydı ve Kafka ona eserlerimi yak dediğinde yaksaydı böyle değerli bir insanı tanımasaydık ne olurdu?
İşte bu yüzden kendinizi değersiz hissetmeyin. Belki de insanlar sadece değerinizi hala anlayamamıştır...