12 Eylül darbesi ile yaşanan sıkıntıları, Mustafa ve Sevda'nın aşkı ile harmanlanmış, her satırı ilmek ilmek işlenmiş, harika anlatımı ile bizi 1980'li yıllara götüren bir dönem romanı...
Küçük mutlu yuvasında ailesiyle yaşarken babasının ölümü ve sonrasında değişen yaşamı, üniversitede tanıdığı karşıt görüşlü devrimci Sevda''ya olan aşkı, ülkenin içinde bulunduğu kutuplaşmadan dolayı suçsuz olduğu halde on yılını hapiste geçiren ülkücü Mustafa'nın hikayesi...
Çok etkilendiğim, aşırı beğendiğim bir günde okuduğum bir kitaptı. Yazarın anlatımı güzel, kurduğu cümleler kaliteli✌ Kitabı okumadan öncede yazarın kalemi ile ilgili olumlu sözler işitmiş ve okumuştum. Başka kitaplarını da alıp okumayı düşünüyorum.
Kitabın Hoşuma giden kısımlarını alıntı yapmayı düşündüm fakat geriye dönüp bakınca çok fazla beğendiğim kısım olduğunu gördüm. Buraya fazla alıntı yapmak imkansız o yüzden tercih yapmak zorunda kaldım
#alıntı
Sonraları, aklım başıma geldikçe düşündüğümde, aslında nasıl da muazzam bir aşka muhatap olduğumu kavramıştım. "Seninle evlenen kızın gözleri ben olsaydım!" Seni o kadar çok seviyorum ki, ömrünü seninle paylaşan kadının gözleri olmaya razıyım. Seni göreyim yeter bana, çünkü benim saadetim seni görmekle mümkün. O, bana o mektubu yazma cesaretini göstermişken, aşkını böylesine delikanlıca ortaya koymuşken, ona aynı ihtişamda cevap veremeyen sünepe ben.