bir savaş meydanında
binlerce mermi dolanıyor da
çarpmıyor biri ötekine gibi
avurdumda mahpus binlerce sözcük
nehirden ayıkladığım
çakıl taşlarını koyuyorum alnıma
içimdeki kor ateşi dindirir diye belki
Yürüdüğüm ilk yolumdun babam
Fikirlerin sorgulamadan
Kabulümdü
Ümidimdi sana koşan kuşlar
Kapında kedilerin
Yolunu gözleyen köpeklerin
Gidemeyişimdi kapından...
Yolum çetrefilli
Ayaklarım mahşer yeri baba
Ayakkabılarım ateş içinde
Gözlerine bakamıyorum
ta içime bakıyorsun da
Kaçışım ondan
Bakamayışım ondan
Susuşum...
Dünyadan, maldan, mülkten geçtim de
Hüzünden geçemiyorum baba
Nereye gidersem gideyim
Hep hüzüne varıyorum
Nasibe inanıyorum baba
Nasipsizliğime daha çok…
22 Şubat 2024