Onlar, uzaklık kavramını bilmezlerdi.
"Gidin" dediler mi, Yemen'e, Galiçya'ya, Kanal'a, Sarıkamış'a, Çanakkale'ye giderlerdi. Onlara sadece "git" denmesi yeterliydi. "Git" kelimesinin ne anlama geldiğini çok iyi bilirdi. Onları uğurlayan yakınları da, bu kelimenin ne anlama geldiğini onlar kadar iyi bilirlerdi.
Peki elin mi önce dondu yoksa ayakların mı? Yüreğin mi dondu yoksa çıkmayan avazın mı? Kim düştü önce toprağa? Sen mi arkadaşın mı? Ayazdır, yaradır, destandır Sarıkamış Sarıkamış evlattır, anadır, yardır. Ruhları şad olsun....