Tarih pek çok olay yaratıyor, bizi sürekli değişik haberler bombardımanına tutuyor. İnsan her günün sonunda kendini daha yorgun hissediyor, bir yaşan sonundaysa tükeniyorsun.
Yaşlıların doğaları gereği bilge olmadıkları gibi gençlerin de doğaları gereği bencil olmadıklarını düşünüyorum. Anlayış ve yüzeysellik, yaşla değil herkesin hak ettiği yolla ilgilidir.
Biz, ne bileyim , Umbria tepeleri arasında doğmuş olsaydık, daha yumuşak olurduk, hiddet bizim huyumuz olmazdı. Daha iyi mi olurdu? Bilmiyorum. Yaşanmamış olan bir koşulun hayali kurulmaz.
Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı. Peşimde erkeklerin gözünü korkutan sanırım eşitliğe dayalı bir ilişki aramamdı.
O gün hâlâ gözlerimin önünde. Bir film şeridi gibi, her sahnenin ayrıntıları aklımda. Hiçbir şeyi unutmadım, her şey içimde, uyurken ve uyanıkken bir nabız gibi atıyor düşüncelerimde.
Böyledir bu dünya yaşam cömertlik ister: İnsanın kendi içindeki karakteri yetiştirmesi, ama bunu yaparken de çevredeki hiçbir şeyi algılamaması, hâlâ soluk alsa da ölü olmaya benzer.