Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nagihan Coşkun

Nagihan Coşkun
@Nghnkrca
ne kadar kendi oldu insan o kadar başka İsmet Özel ~
112 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Yapabileceğim tek şey, diye düşündüm, susmak, tahammül etmek ve soytarılığıma devam etmek.
Reklam
İnsanlardan yardım istemek mi? Gülünç bir fikirdi bu.
İki şey arasında seçim yapacak gücüm bile yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne istediğim sorulduğu anda hiçbir şey istemez olurdum.
Melankolimi ve öfkemi gizlemek için büyük bir çaba sarf ettim ve bunun yerine kendimi masum bir neşe havası geliştirmeye adadım. Böylece yavaş yavaş eksantrik bir soytarıya dönüştüm.
Reklam
Ne başkalarıyla tartışabilir ne de kendimi savunabilirdim. Biri beni eleştirirse, ilk düiüncem karşımdakinin tamamen ve bütünüyle haklı olması gerektiğiydi, çok büyük bir hata yapmış olmalıydım, her şey bu kadar basitti işte. Bu tür saldırılara uysal bir sessizlik içinde katlanırdım ama içten içe ıstırap içinde kıvranır, dehşetten delirirdim neredeyse.
Ben, daha farkına varmadan, tek bir doğru söz konuşmayan bir çocuk olmuştum.
Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlenirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.
Yine de, durum buysa, buna nasıl tahammül ediyorlar? Her günü pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hayatı siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı egoist olabilirler mi? İşlerin böyle olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı? Eğer öyleyse, sanırım katlanmak daja kolay olabilir. Merak ediyorum, insanların böyle olup olmadığını ve onları mutlu eden şeyin bu olup olmadığını merak ediyorum. Bilmiyorum işte... Acaba geceleri rahat uyuyorlar mı, sabah dinç uyanıyorlar mı? Nasıl rüyalar görüyorlar? Yolda yürürken ne düşünüyorlar? Para mı? Eminim tek mesele bu değildir.
Kısacası, bir şey anlayamıyorum. Diğer insanların acısının doğasını, seviyesini, hiçbir şeyini anlayamıyorum.
Reklam
İnsanların neden her gün oturup günde üç öğün yemek yemeye kendini mecbur hissettiklerini merak ederdim. Herkes yemek yerken o kadar ciddi ifadeler takınırdı ki belki de tüm bunlar bir tür ritüeldir diye düşünmeye başladım.
Utanç dolu bir hayat yaşadım. İnsan yaşamı denen mefhum hakkında hiçbir fikrim yok.
Nagihan Coşkun

Nagihan Coşkun

, bir kitabı yarım bıraktı
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov
9/10 · 39,6bin okunma
Oblomov, bir aydan beri açık durmaktan sararmış sayfayı okudu bitirdi. Kitabı kapadı, esnedi, sonra "iki büyük derdini" düşünmeye daldı.
902 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.