Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nikbin Hanım

Katlan elele katlandık ey Anna taş içinde heykelim Yonttum yonttum taş bitti sen çıkmadın Yanıldım avrupalanmakla çün bizde Kadını kelimeyle kurarlar saklarlar örtülerle...
Reklam
Sal merhâmet bulutlarını Kurut içimizdeki öfke mayalanmalarını..
Uyku belâdır göç içinizedir Sabır ve zaman içinizdedir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
- Rüzgâr nereden eserse essin güzeldir Alevler bir ayrı alemdir Dirlik sevinçtir - göç içimizedir.
Devir insan devri Geçti geçti İnsan geçti Et geçti kan geçti Göz geçti Gelenler Yeni gelen yeniden sonradan gelen Geçti geçti....
Reklam
Yedi adam biri bir gün bir bela gördü gereğini belledi Yalvarsa evleri harap kadınlar ve ağlayan bir kaç çocuk Kamalar salınsa karnına ayrılmaz belalı yanından
.. -Yar kurbanın olam dola yaşmağını bileğime Ki düşmanı güzel vuram
Toydun cesurdun Gençtin atıldın Bilmezdin atıldın Kabuğu oydun oydun Kabukta kaldın
Mağlup
“Muktedirlere ezilebilirsin. Günaha yenilebilirsin. Nefsine mağlup olabilirsin. Korkma sakın, Yenilgisini ALLAH’ın bildiği sen ; yenilmiş değilsin. Mağlup olursan da ALLAH’ın mağlubusun. ALLAH’ın mağlubu; A S L A M A Ğ L U P D E Ğ İ L D İ R ! “
.. “ Ama kim BENİM zikrimden yüz çevirirse , ona dar bir geçim vardır .” [ TâHâ , 124 ] Ayeti , “ Beni zikretmeyene Benden ekmek yok !” diye tehdit tonuyla okursak , haksızlık etmiş olmaz mıyız ? Ya da “ RABBİM’i zikredeyim ki bana ev araba versin !” diye karşılıklı bir çıkar ekseninde anlamaya kalkarsak , ayıp etmiş olmaz mıyız ? Ayette “dar geçim”/“sıkıntılı hayat” gibi kelimelerle ifade edilen “mai’şeten danken” kavramı , ahiretsiz bir dünyanın ruhsuzluğunu , ebediyet meyvesi vermeyen bir hayatın tarifsiz daralışını haber veriyor olmalı . “Zikr”den yüz çeviren , ALLAH’sız bir varlık alanı açar (!) kendine , açabilirse ... Her anın sonrasında gelecekte yitireceklerinden/yiteceğinden ötürü bin “korku” bekler , öncesinden ise geçmişte yitirdiklerinden ötürü bin “hüzne” düşer . Yaşadığı biricik an korku ve hüzünle parçalanır . Huzuru dağılır , hiç yaşamamış olur . Aklıyla zevk alamaz , sadece gözleriyle “şimdilik” zevk alır . Kalbine değer lezzetleri alamaz, sadece kalıbına hazlar tattırabilir . Ruhuna nefes aldıracak sonsuz genişliği bir türlü bulamaz , sadece nefsinin sığ ve geçici doyumlarına kalır . Kaldı ki aklı yokluk endişesiyle yaralı bir gözün gördükleri de zevk vermez . Kaldı ki kendince hiçliğe sürüklenen bir kalıp , kalbi kan ağlarken mutlu olamaz . Kaldı ki ruhu daralan nefis , en nefis şeylerden bile zevk alamaz . ALLAH’ı zikrederek yaşanan bir hayat “havfsız ve hüzünsüzdür”
Reklam
‘ O halde hemen ALLAH’a firar edin ‘ [Zariyat , 50] “ ALLAH’tan uzak kaldığımız her yer , serinlik karşısında yangın , özgürlüğe karşılık tutsaklık , barışa karşılık savaş ve yıkım olmalı ... Kalbimiz ALLAH ‘tan uzaklığa bir gün mutmain olarak böyle hissederse , “ o halde “ nin hakkını vereceğiz . “ O halde ne duruyorsun , kaçsana ALLAH’a “ diyebileceğimiz denli olmalı secdeler .. “
HAYRLI CUMALAR
“ Her gün bir kainat ölür , bir tazesi yerine gelir “ diyor Said Nursî. Öyleyse , bugüne yeniden / yeni baştan iman edilmelidir . Bugün yenidir ; yeni bir “mümin “i hak eder . Bu sabah tazedir ; taze bir mümin bakışını bekler . Bugünkü tenimiz yenilenmiş olarak yanımızdadır ; içinde yeniden iman etmiş bir kalbi barındırmak ister . Dünün İmanının bugünün imanına yetmeyeceğini bilen “ iman edenler “ bugün bir daha iman ederler . “ Ey iman etmekte olanlar , iman e[tmeye devam e]din ! “ [Nisa , 136]
Ruh
“ Ey , kendi tenine bürünen ruh, kalk! Yırt tenini , tenin içinde uyuyanı açığa çıkar, özünde saklı emaneti aç , ortalığa saç . Ey dünya toprağıyla örtülmüş kutlu tohum , kalk , kır kabuğunu , sende senden fazlası var göster ! Oyalanma eşyanın küflü ufkunda , aç gözlerini sonsuza , uyan ! Ey kendi içine kapanmış suskun sedef, içinde sakladığın sancılı incileri gün yüzüne çıkar , gerçek değerini koy ortaya artık . Kendini pazara sür , sat ! Biricik “Müşteri” seni bekliyor ! Sattın sattın , satamadın ellerde kaldın ! “
Sayfa 200Kitabı okudu
Bîr
“ Bir’i bilince , ölüler bile diri , öldürülenler bile diriltici . Bir’ini bilmiyorsan , bildiğin çokların bir faydası yok , çok bilmelerin bir anlamı yok . Ne edersen et , ettiğin doğru yolda değilse , etmelerinin hepsi faydasız , meyvesiz ve sonuçsuz . Nereye yürürsen yürü , yürümelerin O’na doğru değilse , vardığın hiçbir yer kalınası değil , varılası değil . İstikamet’siz gitmelerin hepsi geçersiz , işlevsiz , sonuçsuz , menzilsiz. “
367 öğeden 346 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.