"O ne büyük bir saadettir ve ne büyük bir mazhariyettir ki, her insanın mürşidi ve kurtarıcısı, kendisinden asla ayrılmayan ve ebediyet içinde refakat eden en yakın ve en emin bir yerdedir, yani kendisindedir."
Kul günahsız olmaz. Hakiki pişmanlıklar affa layıktır. Gafuru'r-rahim bile kullarına bir tövbe kapısı açmıştır. Af bir caniyi günahından arındırmak demektir ki , affeden de, edilen de ruhunda sevinç duyar.
Sayfa 223 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ne duruyorsun be, at kendini denize!
Geride bekleyenin varmış ,aldırma.
Görmüyor musun, her yanda hürriyet.
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
Bu fani dünyanın derdini ve cefasını çekme.
Meyhanecinin elini hemen al ve öp
Sana bir kadeh sunsun ve rahatlayasın.
O zaman dünya zevki nasıldır, anlarsın.
Zevk istersen şarapta ve meyhanede vardır,
Her ne varsa sarhoşun halinde vardır.
Bir kabrin dinler görünen sessizliği ne etkileyicidir; ne duygusuz , ne maddidir. O insan ki mezarlar ona bir şey söylemesin, her kabrin mezar taşı kitabesinden başka çok uzun, çok hazin, çok ibret veren ifadeleri olduğunu anlayamasın!
Bir diri için vücut kafesinin son durağı olan mezarı düşünmek kadar korkunç bir şey olamaz. Bundan dolayı, bu dehşeti hafifletmek için kabristanlar daima ferahlık veren yerlerde gölge yapan ağaçlar altında, çiçek bahçeleri arasında bulunmalıdır. Bu özen , hem ölecekler hem de ölülerini ziyarete gidecekler için büyük bir teselli yerine geçer.
Bugün mağlup bir millete uygulanan haksızlık yarın yok oluşu gerçekleşecek diğer bir kavmede aynen uygulanacaktır. Çünkü bu alemde yok olmaktan korunmuş bir mahluk yoktur.