Sabitlenmiş gönderi
Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak...
Sayfa 84Kitabı okudu
Dehşetten kurtulmanın mümkün olan biricik yolu, dehşet veren şeyi kararlı bir şekilde düşünmektir. İnsan kendi kendine şöyle demelidir: “Evet, bu benim de başıma gelebilir, ama ne çıkar?” İnsanlar bunu savaşta karşılaşılan ölüm gibi durumlar karşısında başarırlar, zira o sırada uğrunda kendi hayatlarını veya çok sevdikleri birinin hayatını verdikleri davaya kuvvetle inanmışlardır.
Sayfa 178Kitabı okudu
İnsanın kendi uygarlığını doğru perspektiften görmesi hiç de kolay değildir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Üretim hiçbir şekilde bir merkezden yönetilmediği için, sürüyle gereksiz şey üretiriz. Nüfusun bir bölümünü gerektiğinden çok çalıştırmak suretiyle geri kalanların emeğinden vazgeçebildiğimiz için, çalışan nüfusun büyük yüzdesini aylak bırakırız.
Sayfa 18Kitabı okudu
Yüzyıllarca, zenginler ve zenginlerin çanak yalayıcıları “namuslu emek” üzerine övgüler düzmüşler, basit yaşayışı övmüşler, yoksulların cennete gitme olasılığının zenginlerinkinden çok olduğunu aşılayan bir dini öğretmişler ve genellikle, tıpkı kadınların cinsel köleliklerinden özel bir soyluluk kazandıkları fikrine erkeklerin onları inandırmaya çalışmaları gibi, bedenleriyle çalışan işçileri, maddenin uzaydaki durumunu değiştirmenin onlara özel bir soyluluk kazandıracağı fikrine inandırmaya çalışmışlardır.
Sayfa 18Kitabı okudu
“Tatil yoksulların nesine gerek ? Onlar ÇALIŞMAK zorundadır.”
Sayfa 15Kitabı okudu
192 syf.
9/10 puan verdi
Bir kapalı yanı var insanın. Belki her insanın... Karşıdan anlaşılmıyor.
Sayfa 317Kitabı okudu
Doğruluktan yarar görmediklerinden midir nedir, eğriliğe yatkın çoğu.
Sayfa 295Kitabı okudu
Bu memlekette yasalar yürürlükte mi, değil mi; yoksa Anayasa cebren ya da hileyle İlga mı edildi?...
Sayfa 247Kitabı okudu
Çoğu hödük, cahil. Ellisine geldiği halde eline kitap almamış “büyük”ler var.
Sayfa 237Kitabı okudu
Ben içimden diyordum ki, şehirlerde insanlar tuhaf olmuş. Değişmeyen, köylerde biz kalmışız. İçi başka, dışı başka alemin. Herkesin en az iki yüzü var. Biri içinde, biri dışında. Kimse içindekini göstermiyor. Dışındaki de yapmacık.
Sayfa 177Kitabı okudu
“Ne alay edersin ay cahil oğlum! Soyunsan sırtındakini, ne farkın var benden!”
Sayfa 77Kitabı okudu
Kul oluyorlar. Kimi yokluğa, kimi cahilliğe, kimi yalana, kimi korkuya, kimi beş on kuruşluk çıkarına.
Sayfa 72Kitabı okudu
Cumhurbaşkan’ımız kimden korkuyor acaba; çevirmiş dolayını korumalar, askerler? Millet sevip seçmemiş mi ?
Sayfa 68Kitabı okudu