Saygı görmek adına alt tabaka insanlarından kendini uzak tutmak gerektiğine inanan kişi, yenilgiden korktuğu için düşmandan saklanan bir korkak kadar eleştiriyi hak eder.
Kalbime küçük ve hasta bir çocuğa bakar gibi bakıyorum;her arzusunu yerine getiriyorum. Bunu başkalarına söyleme, bundan dolayı beni ayıplayacak insanlar çıkabilir.
Tanrı varsa, bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizleri burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir. Tabuların, boş inançların canı cehenneme! Pek dindar olan annesine soracak olsanız, Tanrı'nın geçmişi, şimdiki zamanı, geleceği bildiğini söyleyecektir. İyi ya, onu bu dünyaya gönderirken, günün birinde intihar edeceğinin de kesinlikle bilincindeydi öyleyse. Dolayısıyla bu intihar, Tanrıyı şaşkınlığa, şoka uğratmayacaktır.
Böyle deneyimler, ani şiddetiyle öyle bir acı uyandırır ki o kadar korkunç ve derin yaralar açar ki bunu artık acı olarak hissedemezsin, çünkü vahşi çarpmasıyla bütün algılama ve hissetme duyularını kaybedersin. Battığını hissedersin, baş döndürücü yükseklerden nefessiz, isteksiz ve karşı koyma yeteneğinden yoksun olarak düşersin, bilmediğin ama tahmin ettiğin uçuruma doğru her saniye yaklaşırsın, zamanın en küçük birimiyle savrularak aşağıya doğru düşersin, o korkunç sana doğru. Bilirsin; kırılacak ve dağılacaksın.