Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine kabak

Hoş hayallerle başımızı döndürürken bizi dünyanın en mutlu insanı kılan Tanrı bize nasıl davranıyorsa, biz de çocuklara öyle davranmalıyız.
Reklam
Genç adam,sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmen lazım!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu yürek zaten yeterince fırtınalı;benim ninniye ihtiyacım var.
Saygı görmek adına alt tabaka insanlarından kendini uzak tutmak gerektiğine inanan kişi, yenilgiden korktuğu için düşmandan saklanan bir korkak kadar eleştiriyi hak eder.
Reklam
Kalbime küçük ve hasta bir çocuğa bakar gibi bakıyorum;her arzusunu yerine getiriyorum. Bunu başkalarına söyleme, bundan dolayı beni ayıplayacak insanlar çıkabilir.
Ve gövdemde gördüğünüz değişikliklerle hiçbir ilgisi yok olanların. Olan her şey ruhumda oluyor.
Tanrı varsa, bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizleri burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir. Tabuların, boş inançların canı cehenneme! Pek dindar olan annesine soracak olsanız, Tanrı'nın geçmişi, şimdiki zamanı, geleceği bildiğini söyleyecektir. İyi ya, onu bu dünyaya gönderirken, günün birinde intihar edeceğinin de kesinlikle bilincindeydi öyleyse. Dolayısıyla bu intihar, Tanrıyı şaşkınlığa, şoka uğratmayacaktır.
Katil olduktan sonra ha haç takmışsın boynuna ha hilal ne farkı var birbirinden.
Sayfa 127Kitabı okudu
Böyle sivri zekalı insanlara hayran olmamak elde değil
Rahmetli Necip Fazıl, alçak kelimesine hakaret etmemek için böylelerine çukur demenin daha uygun olacağını ifade eder.
Sayfa 57
Reklam
Kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram.
Böyle deneyimler, ani şiddetiyle öyle bir acı uyandırır ki o kadar korkunç ve derin yaralar açar ki bunu artık acı olarak hissedemezsin, çünkü vahşi çarpmasıyla bütün algılama ve hissetme duyularını kaybedersin. Battığını hissedersin, baş döndürücü yükseklerden nefessiz, isteksiz ve karşı koyma yeteneğinden yoksun olarak düşersin, bilmediğin ama tahmin ettiğin uçuruma doğru her saniye yaklaşırsın, zamanın en küçük birimiyle savrularak aşağıya doğru düşersin, o korkunç sana doğru. Bilirsin; kırılacak ve dağılacaksın.
Sayfa 40