Nrdn ysr

Duygularınız sağlığınız üzerinde etkilidirler ve biliminiz de bunu açık bir biçimde kanıtlayıp belgelemiştir. Bir insan belli türde bir duyguyu hissettiğin de meydana gelen çok önemli ve olumlu bir rezonans vardır bu koşulsuz kabul ya da koşulsuz sevgi denen duygusal titreşim alanıdır. Bu hücreler arasında DNA’yı olumlu biçimde etkileyip güçlendiren onun daha kusursuzca bilgi kodlamasına yardımcı olan bir rezonans oluşturur. Bu olumlu rezonans siz koşulsuz kabul ya da sevgi duygusunu hissettiğinizde ortaya çıkar. Doğal olarak bu duyguyu daha fazla hissettikçe DNA’dan fiziksel bedene ,duygusal bedenden, pranik bedenin güçlenmesine ve esenlik duygularına kadar varlığınızın tüm düzeyleri bunun yararını görür. Koşulsuz kabul ve sevgi enerjisinin duygusal bedende devinmesine izin verdiğinizde derin bir şifa ve denge sürecini başlatmış olursunuz.
Reklam
İçinizde bir güç ve gizem vardır bizzat yaşamın gücü ve gizemi Bu size verilmiş değerli bir armağandır. Onu aziz tutun. Ona saygı gösterin. Kalbinizle zihninizle onun derinliklerini araştırın. Onun Kaynağı’nı bulun ve bu Kaynak sizi semavi bilinç alemlerine yükseltsin!
Biz sadece zamandaki şu noktadan şu noktaya kadar varolduğumuzu düşünürüz ve bu düşünce yüzünden acı çekeriz. Eğer derinlemesine bakarsak, asla doğmadığımızı ve asla ölmeyeceğimizi biliriz. Bir dalga doğar ve ölür, yüksektir ve alçaktır, daha çok veya daha az güzeldir. Fakat bu düşünceleri suya uygulayamazsınız. Bunu anladığımız zaman korkumuz birden kaybolur. İçimizde doğum-suzluk ve ölüm-süzlük dünyasını taşırız. Fakat bununla hiç temas etmeyiz. Çünkü sadece kendi düşüncelerimizle yaşarız. Yapmamız gereken çalışma bu düşünceleri silip nihai boyutla -nirvanayla, Tanrıyla, doğum-suzluk ve ölüm-süzlük dünyasıyla- temasa geçmektir. Edindiğimiz bu düşünceler nedeniyle, bununla temas edemeyiz ve sürekli bir korku ve acı içinde yaşarız. Bir dalga hayatını bir dalga olarak derinlemesine yaşadığı zaman içindeki su boyutuyla temas eder ve birdenbire korkuları ve düşünceleri kaybolur ve gerçekten mutlu olur. Thich Nhat Hanh

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu sabah, bir Dharma konuşması yapmadan önce hoş bir rahip adayı olan yardımcımla kahvaltı ediyordum. Durdum ve ona şöyle dedim, “Tepenin yamacındaki ineği görüyor musun? Benim yoğurdumu yapmak için ot yiyor ve ben de şimdi bir Dharma konuşması yapmak için yoğurt yiyorum.” Bir şekilde inek bugünkü Dharma konuşmasını yapacak, ineğin sütünü içtiğim zaman ineğin bir çocuğuydum ben. Buda günlük hayatımızı, herşeyi birlikte varoluşun ışığı altında görerek bu şekilde yaşamamızı öneriyordu. O zaman küçük nefsimizin içinde hapsolmayız. Sevincimizi ve ıstırabımızı her yerde görürüz. Özgür oluruz ve ölümü bir sorun olarak görmeyiz. Neden ölmenin acı olduğunu söylüyoruz? Sonraki nesillerle devam ediyoruz. Önemli olan buradayken en iyi şekilde olmamızdır. O zaman çocuklarımız ve torunlarımız vasıtasıyla devam ederiz. Sevgiyle güdülenerek kendimizi gelecek nesillere yatırım yaparız. Doğum ya da ölümün acı olup olmaması içgörümüze bağlıdır. İçgörüyle bütün bunlara bakabilir ve onlara gülümseyebiliriz. Artık aynı şekilde etkilenmeyiz. Doğum ve ölüm dalgasıyla birlikte yüzer ve doğum ve ölümden kurtuluruz. Bu içgörü bizi özgürleştirir. Buda Thich Nhat Hanh
Okyanusa baktığımız zaman her dalganın bir başlangıcı ve sonu olduğunu görürüz. Bir dalga diğer dalgalarla karşılaştırılabilir ve onun daha çok veya az güzel olduğunu, daha yüksek veya alçak olduğunu, daha uzun veya daha kısa sürdüğünü söyleyebiliriz. Fakat daha derinlemesine bakarsak bir dalganın sudan oluştuğunu
Reklam
Reklam
131 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.