Her işte destur şudur: ' Allah için işleyiniz. Allah için görüşünüz. Allah için çalışınız. O'nun rızası dairesinde hareket ediniz.'
Bu adam dışarıdan herkes gibiydi amma iç dünyasında Asr-ı Saâdete benzer bir hal vardı.
Bu Müslümanlar Kur'an cevheriyle dolup onun ahlâkıyla ahlaklanınca İslamiyet'in nasıl kurtarıcı bir din olduğu o zaman anlaşılacaktır.
Okur Takip Önerileri
"...Biz İhvan-ı Müsliminiz. Müslüman doğduk,Müslüman yaşayacak, Müslüman öleceğiz."
Görünüşe göre derdi olmayan yoktu. Yalnız derdin sebebini araştıran, yok denecek kadar azdı.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Cabir'in Enes'ten yaptığı rivayete göre, Enes Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Beş haslet var ki, orucu bozarlar: Yalan söylemek, gıybette bulunmak, koğuculuk yapmak/söz taşımak, yalan yere yemin etmek ve şehvet ile bakmak."
aşık maşukunu ararken onun fiziki varlığını mı arar yoksa kendisindeki imgesini mi?!
İki çay içip dönecektim, biri bana, biri kederime.
Hiç karşılaşmamak vardı ya da onu başkalarında bulduğunu sanmak. Hangisi daha kötüdür bilmem ama ikisi de insanı gizli bir deliliğe sürükleyen eksiklik olmalı.
"Ağız kavgası, boşboğazlık ve malayani." Şu üç husustan da titizlikle sakınırdı: Hiç kimseyi kötülemez, kınamaz ve hiç kimsenin ayıbı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazdı. Sadece yararlı olacağını düşündüğü konularda konuşurdu.
Onun meclisinde herkes eşit vaziyette idi. Bir kimse ancak takva ile bir başkasından üstün olabilirdi. Herkes tevazu üzere idi.