Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F.A

Bir ressam bilir ki malzemesi renktir. Bir yazar için söz, okuyucu üzerinde etki kurmasını sağlayan silahtır. Sadece biz sinema yönetmenleri, geleceğin sinemasını 'şekillendirecek malzeme' konusunda henüz kesin bir yargıya varabilmiş değiliz.
Sayfa 155 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Reklam
'Halk bunu anlamaz' lafı , beni öteden beri müthiş kızdırmıştır. Bu da ne demektir? Halk adına konuşma, çoğunluğun sözcülüğünü yapma hakkı kime verilmiş ki? 'Halk'ın neyi kavrayıp kavramadığını, neye ihtiyacı olduğunu, neyi reddettiğini kim bilebilir ki? Yoksa halkın gerçek merakları , düşünceleri , özlemleri, umutları ve hayal
Sayfa 154 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Ruhsuz sanat, kendi trajedisini de içinde taşır. Kendi çağının ruhsuzluğu, bilgisi bile sanatçıdan belli bir tinsellik talep eder, çünkü gerçek sanatçı her zaman ölümsüzlüğün hizmetindedir. Bu dünyayı ve üzerinde yaşayan insanları ölümsüz kılmayı amaçlar. Bunu yapmaz, mutlak gerçeğin peşine düşmez, nihai amaç yerine değersizliği tercih ederse, parlamasıyla sönmesi bir olan bir böcek gibi yiler gider.
Sayfa 151 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ticari filmler izleyicinin gerçek sanatla ilişkisini büsbütün yok eder
Ticari filmlerde ve sıradan televizyon yapımlarında tutturulan ortalama ölçü , izleyicinin gerçek sanatla ilişki kurma imkanlarını büsbütün yok ederek beğenilerini bağışlanamaz ölçülerde mahvetmektedir.
Sayfa 150 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Marx şöyle demişti: "Sanatın tadına ancak sanatsal zevkleri gelişmiş bir insan varabilir." Sanatçı 'anlaşılır' olma peşinde koşmayı düşünemez. Bu, en az 'anlaşılmaz' olmayı istemek kadar saçmadır.
Sayfa 150 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Reklam
Sanatçı ve halk birbirlerini karşılıklı koşullandırır. Sanatçı kendine sadık ve günlük değer yargılarından uzak kaldığı sürece, halkın hem algılama düzeyini yaratır hem de bunu yükseltir. Bu yolla artan toplumsal bilinçse, yeni sanatçıların doğmasına yol açacak o toplumsal enerjiyi biriktirir.
Sayfa 149 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Sanatçının yaptığı, sadece, kendi dünya görüşünü dile getirme denemesidir; insanlar dünyaya bir de sanatçının gözüyle baksınlar, dünyayı bir de sanatçının duyguları , şüpheleri ve düşünceleriyle öğrensinler diye.
Sayfa 149 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
sanat, insanın mantığına değil duygularına seslenir
sanat, insanın mantığına değil duygularına seslenir. İnsanın ruhunu 'yumuşatma'yı, iyiye karşı duyarlı kılmayı amaçlar; zira değerli bir film izlediğimizde, güzel bir resme baktığımızda ya da iyi bir müzik dinlediğimizde bizi silahsızlandıran, adeta elimizi kolumuzu bağlayan herhangi bir düşünce, başlı başına bir görüş değildir ilk aklımıza gelen; yeter ki sanat 'bizim' sanatımız olsun. Thomas Mann'ın da belirttiği üzere , büyük sanat eserlerinin her zaman çift yönlü ve çift anlamlı, tıpkı hayatın kendisi gibi belirsiz ve çok boyutlu olmaları bu görüşün geçerliliğini daha da artırmaktadır. Bu nedenle yazar, salt kendi izlenimleriyle bezediği eserinin tek anlamıyla benimseneceğini asla varsayamaz. Sanatçının yaptığı, sadece, kendi dünya görüşünü dile getirme denemesidir; insanlar dünyaya bir de sanatçının gözüyle baksınlar, dünyayı bir de sanatçının duyguları , şüpheleri ve düşünceleriyle öğrensinler diye.
Sayfa 149 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
sanatçı ister istemez kendisini çevreleyen gerçeğin meşru bir ürünüdür
Sovyetler Birliği'ndeki çalışmalarım sırasında, 'gerçeklerden uzak olmak' ve kendimi halkın acil taleplerinden tecrit etmekle suçlandım. Hayret verecek kadar yaygın bir görüştü bu. İtiraf etmeliyim ki, bu suçlamaların asıl anlamını hiçbir zaman doğru dürüst kavrayamadım. Genelde bir sanatçının veya başka bir insanın, yaşadığı toplumun, kendi çağının dışına 'çıkabilmesi', kendisini doğduğu zaman ve mekandan bağımsız kılabilmesi ulaşılmak istenen ideal bir durum olarak kabul edilir. Öyle sanıyorum ki her insan, dolayısıyla her sanatçı (çağdaş sanatçıların düşünsel ve estetik konumları arasında farklılıklar olsa bile), ister istemez kendisini çevreleyen gerçeğin meşru bir ürünüdür. Bir sanatçı bu gerçeği birilerinin hoşuna gitmeyen bir tarzda da yansıtıyor olabilir. Ama bu, onun 'gerçeklerden uzak' olmasını mı gerektirir? Şüphesiz, her insan kendi çağını dile getirir ve onun geçerli yasalarını özümser, ister bu gerçeği benimsesin isterse görmezden gelsin hiç fark etmez.
Sayfa 148 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Sanat, doğası gereği aristokrattır ve dolayısıyla halkın arasında bir tür seçmeye başvurur.
Sayfa 147 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Reklam
sinemada müzik sessiz nim döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Piyanonun başında oturan biri, gösterilene ritmik açıdan uyan , geriliıni yansıtan müzikal bir parçayla beyazperdede olup bitenlere eşlik ederdi.
Sayfa 142 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
lki tür sanatçı vardır: kendi dünyalarını şekillendirenler ve gerçekliği yeniden üretenler. Hiç şüphesiz ben birinci gruba dahilim.
Sayfa 106 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Görüntü ne muhteşem bir şey! Bir anlamda bizzat hayattan bile daha zengin, çünkü mutlak gerçek düşüncesini ifade ediyor.
Sayfa 100 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Leonardo da Vinci'nin tabloları her zaman iki özelliğiyle insanı etkiler: Sanatçının bir nesneyi dışarıdan, son derece sakin bakışla ele alma gibi şaşılacak yeteneğiyle -ki aynı bakış johann Sebastian Bach'da ve Leo Tolstoy'da da vardır- ama aynı zamanda bu tablolara son derece zıt duygular içinde yaklaşılabilmesiyle. Bu tablonun bizde yarattığı nihai etkiyi tanımlamak İnümkün değildir. Kaldı ki, bu kadının güzel ya da çirkin, cana yakın ya da sıkıcı olup olmadığı konusunda bile kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Kadın insanı aynı anda hem çekiyor hem de itiyor, hem açıklanamaz bir güzelliği içinde barındırıyor hem de insanı ürküten, sessiz bir şeytanlığı. İnsana hiç de romantik anlamda çekici gelmeyen şeytanca şeyleri. Kısacası, iyi ve kötü kavramlarının ötesinde bir şeyleri...
Sayfa 94 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
Güzellik, hayatın gerçeğinde saklıdır; sanatçı tarafından bir kere daha, kavrayıp büyük bir dürüstlükle şekillendirildiğinde güzellik de ortaya çıkar.
Sayfa 90 - Agora kitaplığı, 2007Kitabı okudu
7,3bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.