İnsanların tuzağına asla düşmemelisin. Asla bir insanın yüzüne bakıp da o insanın ‘bütünün suçlarıyla’ ilişkisini göz ardı etmemelisin. Gülümseyen her insan yüzü, sadece eğilimlerinden ötürü veya dolaylı yoldan olsa da hepsinin sorumlu olduğu dehşetleri gizler. Asla yumuşamamalı, görevinden asla kaçınmamalısın. Saf kal. Mantığını koru. Kimsenin, yapılması gereken görevin matematiksel kesinliğine müdahale etmesine izin verme. 💯
Yavaş yavaş keşfediyorum ki insalar hayatlarını kontrol edebildiklerine inanıyor ve bu yüzden de sorular ve testler karşısında bir tür huşu duyuyor, çünkü bu şekilde, seçimlerinde başarısız olan ve doğru cevapları vermek için yeterince çalışmamış diğer insanlar üzerinde belli bir hakimiyetleri olduğunu düşünüyorlardı. Ve pek çok insan başarısız olduğu son testin sonucunda benim gibi kendini bir akıl hastanesinde buluyor,diazepam dedikleri beyin boşaltıcı haplar yutuyor ve dik açılarla dolu başka bir boş odaya yerleştiriliyordu.
İnsan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.
Çocukluğum da yaşadığım bu hayal kırıklıkları doğrudan seninle, yani benim için her şeyin kriteri olan kişiyle ilgili olduğundan diğer hayal kırıklıkları gibi değildi, beni derinden etkiledi.
Sanıyorlar ki sende kalırsam, senle kalırsam ve sen de bende kalırsan geride kalan o sonsuz ihtimali kaybedeceğiz. Sanıyorlar ki sen benim ihtimallerimi, ben de ben de seninkileri bitireceğiz. Oysa ben senin ihtimaller arasındaki biricikliğini seviyorum. Gitme şansım varken sende kalmayı seviyorum. Sen de kalmanın derinliğini, sende durmanın ihtimallerini, sana bir şey olacak diye, korkmaları ,seni görmek için uyanmaları, senin kolunu tutmaları seviyorum.
Aynı anda hem yalnız kalmaktan, hem yalnız kalmamaktan korkan biri oldunuz mu hiç? Ben oldum. Ben hep böyleydim hatta. Ne kendimle kalabiliyordum ne de kendimi paylaşa biliyordum.
Oysa senin o acayip gözlerinde ben zaten kaybı görmekteyim. Sende delirip sende ölmekteyim. Yokluğun,yok olma ihtimalin yüzünden aksırıyorum, topalım,aksağım. Kalbim bu yüzden o çok sevdiğim, o çok sevdiğin , o acılı ama bir o kadar zevk veren aksak ritimle çırpınıyor göğüsümün içinde seni düşününce… kaybı a müptela,kaybına aşina, kaybına aşık olduğum için.
İyi ama,ben nereye aidim? Şimdi ne yapacağım? Bu dünyada sahip olduğum tek şey benim, Meryem; ben gittikten sonra hiç kimse kalmayacak. Hiçbir şeyin. Sen bir hiçsin! 🥹
Nesle uğruna yapılan hiçbir şeyde vicdana başvurulmaz,sevginin körlüğü işlenecek sucların vicdan azabına perde olur. Nesne egonun ideal yerini almıştır.
Libido, duyguların teorisinden alınan bir ifadedir.Biz bu isimle,”Sevgi”kelimesi altında oluşa bilecek her şeyle ilgili olan içgüdülerin enerjisini ( şu an için gerçekten ölçülebilir olmasa da nice büyüklük olarak kabul edilir) çağırıyoruz.Sevgiyle kastettiğimiz şeyin çekirdeği,doğal olarak (ve genel olarak aşk denen şeydir ve şairlerin söylediği şey),cinsel birlikteliğin amaçı olarak cinsel sevgiden oluşur. Her ne olursa olsun içinde mutlaka “Aşk” vardır ki biz de bundan ayrı durmuyoruz,
Kendisine karşı muhalefet edilmesi açıkta tehlikeli bir durumdur,etrafındakilerden ibret alması ve hatta belki de “Sürü halinde avlama”örneğini takip etmesi daha güvenli olacaktır.Yeni otoriteye itaat ederek,eski “ Vicdanının” eylemsiz kıla bilir ve böylece, engellemelerin kaldırılmasıyla elde edilen artan hazların cazibesine teslim olur.
Tüm uygarlıklar,ne kadar iyi planlanmış olursa olsun,yalnızca kısmi bir rahatlama sağlayabilir. Çünkü erkekler arasında saldırganlık, yasalarla düzeltilebilecek olan eşitsiz mülkiyet ilişkilerinden ya da politik adaletsizliktenden değil,dışa doğru yönlendirilen öldürme içgüdüsüden kaynaklanmaktadır.
İstenç üzerine, yaşamın yadsınması.Her istek,bir gereksinimden, bir yoksunluktan,bir acıdan doğar, giderildiği zaman insan yatışır. #ArthurSchopenhauer Kitle psikolojisi