Sığamadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok. Degirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi.
Artık burnumuzda sıcak ekmek kokusu yerine kan kokusu var..
Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı.
Sesinin fotoğrafı, boşluğun fotoğrafı,
Parmak uçlarındaki karıncanın,
Ruhtaki üşümenin fotoğrafı
Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı…