Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdurrahman✓

Abdurrahman✓
@Pinkrosam
Sıkı Okur
Dünya hayatı bir oyun, bir oyalanmadan başka bir şey değildir..... Ankebut s.64
168 syf.
10/10 puan verdi
San taş vadi etrafında dedesinden başka hiç kimsesi olmayan ve birkaç insanla bu bölgede yaşamak zorunda olan, özünde mutlu olmaya çalışan bir çocuğun hikayesini anlatmaktadır.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
Reklam
286 syf.
9/10 puan verdi
Dr. Gülseren Budayıcıoğlu bu kitapta insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikâyeleri sunuyor. Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz. Ben her şey düzgün olsun isteyen bir insanım. Elimden geldiği kadar da düzgün kalmaya çalışırım. Her şey temiz kalsın isterim. İnsanlara temiz niyetlerle yaklaşırım. Ama dünyada çok acayip şeyler döndüğü ve her şeyin insanlık için olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. Yine de Mevlana'nın dediği gibi: " Neyi ararsan onu bulursun." melek dünyamızda kalmayı sürdürelim...
Günahın Üç Rengi
Günahın Üç RengiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201314,1bin okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
Dudak Payım, yoğun duygu barındıran aforizma ve kısa yazılardan oluşan bir aşk manifestosu. Etkilenip altını çizeceksiniz. Gidenlere göndereceksiniz. Geri dönsünler diye... "Hayatımı yaşıyorum" diye sevindiğim zamanlar da oldu, "hayatı mı yaşıyorum?" diye sorgulayıp üzüldüğüm de.. Sevebiliyor olmaya seviliyor olmaktan daha çok sevindim. Kimde kendimi bulmak istesem daha çok kayboldum. Gidilecek yerler listesinin başına hep "kendimi" koydum. Ne zaman kendime gelmeye kalksam bir işim çıktı. Yeniden başlamak için bitirmekten çekinmedim. Bulabilmek için kaybetmekten korkmadım. Bir çift gözün bana bakışı yüzünden de, bakmayışı yüzünden de uyuyamadığım oldu. Bu yüzden az bağlamadım geceleri sabahlara...
Dudak Payım
Dudak PayımMehmet Ercan · Hayykitap · 2014456 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
10/10 puan verdi
Doğan Cüceloğlu, yalnızca psikoloji kariyeriyle değil, insan hayatına dokunan ve insana dair her hikâyeden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, şimdi herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi cevaplarını sunuyor. Herkes gibi aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata değer katıyor. Hayatın anlamı nedir? İnsan kendini nasıl geliştirir? Umutsuzluk nasıl aşılır? İçimizdeki öz nasıl ortaya çıkar? Çevremiz bizi nasıl etkiler? Kime akıl danışılır? Yaşam neleri ödüllendirir? Zihin nasıl işler? “Biz” olmak için neler yapılmalıdır? Ömür yolculuğunda neyin önemli olduğunu anlamak, keşif ve merak duygularına sahip çıkmak bir hayatı “kıymetli” kılmak için en önemli meziyetler arasında. Elinizdeki rehber niteliğindeki kitap, yaşamı boyunca bu meziyetlerin peşine düşmüş ve her ânına onları ilmek ilmek işlemiş Doğan Cüceloğlu’nun, Deniz Bayramoğlu ile sohbetlerinden oluşuyor ve herkese şu soruyu soruyor: “Zorluklarla başa çıkmaya, içindeki gücü keşfetmeye VAR MISIN?”
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,2bin okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitapta; gıybetin, iftiranın, koğuculuğun ne olduğu, sebepleri, sonuçları ve tedavisi anlatılmaktadır. Bu tehlikeli ahlaki hastalıklar, amelleri yakıp kül etmekte, inasanı cennetin kıyısından cehenneme yuvarlayabilmektir. Tanımak ve kurtulmak için; okuyun!... Nitekim resul-i Ekrem (s.a.v) söyle buyurmaktadır: "Kıyamet günü bir kişi Allah'ın huzuruna getirilir ve eline amel defteri verilir. Ama işlediği hasenatı amel defterinde göremez. Bunun üzerine der ki: "Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Hasenatımı içinde göremiyorum." Kendisine denilir ki: "Muhakkak ki Rabbin yanılgan ve unutkan değildir. Senin amellerin halkın gıybetini etmenden ötürü mahvoldu." Ondan sonra hemen bir başkası Allah'ın huzuruna getirilir ve kendisine amel defteri verilir. O kişi işlemediği hasenatın kayıtlı olduğunu görür. Bunu üzerine der ki: "Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Çünkü ben bu güzel amelleri işlemedim." Ona denilir ki: "Filan kişi senin gıybetini etmişti. Bu nedenle de onun hasenatı sana yazıldı."
Gıybet
GıybetMehmet Ensari · Dua · 200648 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Hiçbir kural tanımayan, sıra dışı bir gencin nefes kesen öyküsü. Hayalden, kurgudan uzak, tamamen yaşanmış gerçek bir hayat hikayesi. Manevi hiçbir inancı ve kuralı kabul etmeden yaşarken, öğretmeninin sevgi ve şefkat dolu ilgisiyle dönüş yapan Düzceli Mehmet, bambaşka bir insan olur. Geçirdiği bir trafik kazasından sonra hayatı büsbütün değişen Düzceli Mehmet'in ibret dolu hikayesi, birbirinden ilginç olaylarla devam eder. Düzceli Mehmet, defalarca okuyacağınız enfes bir kitap.
Düzceli Mehmet
Düzceli MehmetHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 20175,6bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Yanılmıyorsam 1940 lı yıllarda gerçekleşen Struma olayından esinlenilerek yazılan hikaye, okurken gözlerinizi kapatıp olayları hayal etmenizi sağlıyor. Maya Duran Almanyadan gelen Prf.Maximilian Wagner'i karşılar ve kısa sürede iyi birer dost olurlar. Şileye yaptıkları bir ziyarette profesörün anıları canlanır ve istenmeyen olaylar yaşanır. Hitler döneminde yaşanan olay, Yahudi kızı Nadia ile Profesör Maximilian Wagner'ın aşkını anlatılıyor.Sizi bu tarihi olayı araştırmaya itiyor ve merak duygunuzu kabartıyor kitap. Zülfü Livaneli her yönü ile beğendiğim bir sanatçı ve Serenad ile kesinlikle gönlümün tahtında kalacağa benziyor.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
Kaybettiğin için üzüldüklerinin, aslında kurtulduğun yükler olduğunu göreceksin. Mesele kaybetmekse, hayatta bu da var, kaybedeceksin; ama senden gidenlere üzülmeyeceksin, yerine daha iyilerini getireceksin. Çünkü hayat kaybettiğin yerden bir daha başlar. Kaybettiğin yerden “yeniden” diyeceksin…
Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar
Hayat Kaybettiğin Yerden BaşlarMiraç Çağrı Aktaş · Indigo Yayınları · 20215,7bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
Bir Arayış Hikayesi
Soluksuz sıkılmadan okunacak müthiş bir kitap.Hem güldürüyor hem üzüyor hem sinirlendiriyor.Lafın kısası tüm duyguları okura tattırıyor.Bu Zülfü Livanelinin okuduğum 3.kitabıydı.Yine alıcam kitaplarından ?
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,3bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Konusu, bir gemide geçer. Yolcular, New York'tan Buenos Aires'e gidiyordur. Arjantin'de düzenlenecek satranç turnuvasına katılacak olan satranç şampiyonu Mirko Czentovic ile Dr. B’nin karşılaşılması ve Dr. B’nin Nazi zulmünden yaşadıkları anlatır. Satranç kitabı bir yandan da savaşın yıkıcılığını ve insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi de gözler önüne seriyor. Satranç kitabı okuyucusuna yalnızlık duygusunun bireye karşı kullanılabilecek en vahim silah olduğunu anlatmaya çalışıyor. Keyifli okumalar!
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,2bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
UMUT IŞIĞININ ÖYKÜSÜ
Hapiste karanlık hücrede tek başına dururken, öyle günler yıllar geçmişken, kimseden bir haber alamadan, kimseyle konuşamadan, dünya hani çok uzakta kalmışken birden bir ışık belirir, bir ses, bir umut… “Sen tasalanma…” diyen bir ses… İşte o umut ışığının öyküsü bu kitap. Işığın peşine düşmüş pervane misali, yanmaya razı, dönmemeye yeminli, çıktığı yolun taşlarını kendi elleriyle, cesaret ve sabırla döşeyen Rosa’nın hikâyesi. Yoksul çocuklara güzel günler gösterebilme umuduyla gerillalara katıldığı Peru’nun dağlarından Türkiye’ye uzanan bir yol hikâyesi… Bir solukta okuyacağınız, inancın sevgiyle, işkencenin metanetle, anneliğin merhametle örüldüğü bir yol… “Compañero Rosita”nın kendini keşfederek bir tırtıl misali kelebeğe dönüşüp farklı bir dünyaya kanatlanışının öyküsü… “Compañero Rosita”, dingin ve duru bir anlatımla demlenmiş bir belgesel roman. Heyecanını kaybetmeden sabrı telkin eden, acılara kafa tutarken gözyaşlarını hapsetmeyen inançlı ve inatçı Rosa’nın herkese anlatacak bir şeyi var.
Compañero Rosita
Compañero RositaNeşe Kutlutaş · Vadi Yayınları · 2016835 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
Bir çiftlikte yaşayan hayvanların kendilerini ezen ve sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum oluşturdukları; ama zamanla, kurnaz ve iktidar düşkünü domuzların, devrimi yolundan saptırarak, insanların yönetiminden nerdeyse daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kurdukları Hayvan Çiftliği'nin iki uçlu bir yergi mızrağı taşıdığını düşünüyorum. George Orwell'in 1930'lar ve 1940'ların Sovyetler Birliği'ne yönelttiği taşlamanın özünde, yaklaşık yarım yüzyıl sonra çöküntüye uğrayacak olan sosyalist uygulamanın bağrında yatan düşkünlüklerin bulunduğu kanısındayım. Ama Orwell'in, hayvanlar tarafından yönetilen çiftliği yıkmaya çalışan "dış dünya"ya, daha somut bir deyişle öteki çiftliklerin sahibi olan insanlara yönelttiği eleştirileri de göz ardı etmemek gerekir. İyi okumalar!
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2011247,7bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Antonie de Saint Exupery tarafından kaleme alınan Küçük Prens, çocuk kitabı olarak görülse de aslında yetişkinlere yönelik bir kitaptır. Çünkü içerdiği gerek anlatım dili gerek işlenilen konunun kendisi çocukların anlayabileceği bir biçimde değildir. Akıcı bir dil kullanılmıştır ve anlatılan hikaye okuyucuyu kendine çekmekte ve merak uyandırmaktadır. Her zaman en çok okunan kitaplar arasında yer almıştır. Kitabın kapağında ve içeriğindeki bütün çizimler yazarın kendisine aittir. Bu kitabı özel yapan diğer bir özellik de budur. Alegorik bir dile sahip olan eserde her karakter günümüzdeki bir tipi temsil etmektedir. İnsanların büyüdükçe hayal güçlerini kaybetmelerini, hatalarını eleştirmektedir. Çocuk diliyle büyüklerin kendilerini rekabet ve hırs ortamına teslim etmeleri, hayatın güzelliklerinden, tatlarından mahrum kalmaları ruhsal analizlerle ortaya koyulmuştur. Esrarengiz olduğu kadar da naif ve doğal bir yanı vardır. Sıkılmadan sürekli okunabilir. Günümüzde popüler olmuş birçok ilke söz içermektedir.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Müslümanlar daima bilinçli, karakterli, ilerlemeci bir yapıya sahip olmak zorundadır. Müslüman toplumlar, merhameti hâl ve tavırlarına sindirmeli, gençlerini de merhamet ekseninde eğitmelidir. Çünkü inançsız toplumların temelinde merhametsizlik, sevgisizlik vardır. Karakoç “Diriliş Neslinin Âmentüsü” kitabında neyi nasıl algılamamız gerektiğinin kodlarını da veriyor. Politika, sanat, cihat ekonomi kısacası sosyal plandaki tüm ilkeler Müslüman bir bilinçle nasıl anlaşılmalı ve anlatılmadır, konusunda değerli ip uçları sunuyor.
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,8bin okunma
510 syf.
·
Puan vermedi
Hasan Sabbah’ın, Alamut Kalesi’nin, fedailerin ve cennet bahçelerinin hikayesi Bir tarafta Hasan Sabbah’ın yeryüzü cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir savaşçıları olan fedailer. Sabbah’ın yarattığı cennetin içinde gözleri açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişir. Hikaye 11. yüzyıl İranı’nda, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah’ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi’nde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,8bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
"Kendimizi yaşayamıyoruz, tanıyamıyoruz. Doya doya üzülemiyor, doya doya sevinemiyoruz. Çevremize uyma, başkalarına göre yaşama endişesi, iç dünyamızı geliştirmemizi engelliyor. İçi olmayan, sığ insanlar oluyoruz. Çok az sözcükle konuşuyoruz. Yargılarımız basmakalıp, dünyayı algılayışımız sıradan; sürünün silik 'koyunları' olup çıkıyoruz. İsyanımız yok! Olsa da içimizde kalıyor. Etrafımızı kollayarak yaşadığımız için, 'herkes gibi', 'herkes kadar', 'bu kadar' olduğumuzu düşünüyoruz. Hayat 'anlam vererek' yaşanıyor. Hayata nasıl bir anlam yüklüyorsak, hayatımız öyle oluyor. Anlam ufkumuz çok dar: Dünyanın 'bu kadar' olamayacağını anlayamıyoruz. Bu hayatta biraz durup düşünmeyi, dinlenmeyi ve kendi özümüze, değerlerimize göre hareket etmemiz gerektiğini kısa ve öz bir şekilde anlatılmış.. Tabii yazar Bunları anlatırken dili eleştirel bir biçimde kullanmış.. Olması gerektiği gibi.. Bir solukta okunacak Bir kitap..
Hayatımızdaki Ince Şeylere Dair
Hayatımızdaki Ince Şeylere DairAhmet İnam · Pan Yayıncılık · 201790 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Ailesi tarafından rahip olması istenen roman kahramanı Satiago rahip olmak istemez gezici birisi olmak ister ve ailesinin yanından ayrılır babasını ona verdiği parayla bir sürü alır yoluculuğuna başlar. Bir gece rüyasında Mısır piramitlerinde bir hazine bulacağını görür bu rüyayı bir falcı kadına anlatır fakat kendini tatmin edici bir cevap alamaz sürüsü ile yolculuğuna devam eder. Mısıra gitmek için tüm sürüsü satar fakat limana gittiğinde tüm parasını Arap bir çocuğa çaldıran kahramanımız. Tekrardan para kazanmak için Billuriyeci dükkanında çalışmaya başlar. Altı ayda tekrardan gerekli parayı kazanan kahramanımız bu arada simyacıyı bulmak isteyen bir adam ile de karşılaşır amacından vazgeçmeyen Santiago Piramitleri görür ve kendi hazinesini bulmuş olur ve romanın sonunda da bir süpriz bizi beklemektedir.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,8bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
1920’li yıllarda Riviera’da bir pansiyonda başlıyor. Burası farklı milletler burjuva sınıfının konakladığı bu oteldir. Otele zengin yakışıklı bir Fransız gelir. Yakışıklı genç adam, Lyonlu zengin bir adamın karısı ve iki çocuklu Henriette ile tanışır. Bayan Henriette kocasını terk edip arkasından bir mektup bırakır. Mektupta kocasını terk
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Tükenmezkalem Yayınları · 2020127,5bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Roman, küçük Zéze'nin oldukça yoksul olan ailesinin onu, eğitimine devam etmesi ve iyi bir yaşam sürmesi amacıyla; zengin ve aşırı alıngan bireylere sahip bir aileye evlatlık vermesi ile başlar. Yazarın bu eserinde, karşımızda ergenlik çağında ve yüreğinde daha büyük hüzünler barındıran bir Zéze bulunmakta. Üvey ablası ile hiç bitmeyen çekişmeleri, analığının tertip ve düzen baskısının aksine babalığının iyimser tavırlarına bir türlü karşılık veremeyen Zéze'nin evdeki tek dostu evin aşçısı Dadada'dır. Zéze artık on bir yaşındadır ve bu kez en yakınında, onun bütün çocukluğunu paylaştığı küçük şeker portakalı fidanının acısını hafifletecek, bir cururu kurbağası olan Adam vardır. Ceza ve macera dolu bir okul hayatı geçiren Zé, bu oldukça katı disiplinli ve çekilmez olan okulu; okuldaki tek dostu Tarcisio Medeiros, ona adı ile hitap etmesine müsaade eden, iyimser ve sevgi dolu hocası Peder Paul Louis Fayolle (Peder Feliciano) ve hayalindeki baba modeli olan Maurice ile sever. Kalbine yerleşen ve onunla sürekli konuşan kurbağası Adam ile birlikte hayatı öğrenmeye başlayan Zéze aşkı ve en önemlisi aşkın getirdiği zorlukları, acıları ve ayrılıkları ilk defa bu eserde tadar. Yeterince büyüdüğü ve artık delikanlılık çağına girdiği gün Adam, Zéze'nin kalbinden artık gitmek zorundadır. Bu ayrılık kahramanımız Zéze'yi yaralayan fakat bir adım daha olgunlaştıran acılardan biridir. Zéze artık bir delikanlıdır ve yola dostları ve sevdikleri olmadan devam etmek zorundadır.
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202135bin okunma
114 syf.
·
Puan vermedi
AŞK KIBLEMDİR, SEVGİ SECADEM… HER İBADETİ BOZMANIN KEFARETİ VARDIR,.
Mesnevi sadece bir kitap değildir. Mesnevi, satırlarda insanlığın ve hayatın anlamlı damlalarını okuyucuya sunan bir mâna denizidir. İnsanlar, önce kendini, sonra evreni gösteren ve tanıtan bir aynadır. “Körler çarşısında ayna satılmaz” diyen Hz. Mevlâna bizi bize anlatma yolunda büyük bir eseri hediye etmekte ve bizleri insaf, izan ve inanç ikliminde mutluluk nefesi solumaya davet etmektedir. Mesnevinin, gençliğimize ahlaki bir kişilik kazandırmadaki önemine binaen, mili ve manevi duygularla, karakterini geliştirmiş, aydınlık bir gelecek kurma düşüncesiyle kaleme alınmış hikayelerinden bir demet sunmayı amaçlanmış. Bu kitapta çocuğundan, yetişkinine kadar tüm insanlığın kendine bir ders çıkaracağı mutlaka bir hikaye vardır. Herkesin okumasını tavsiye eder ve keyifli okumalar dilerim
Mesneviden Hikayeler
Mesneviden HikayelerSinan Yağmur · Karatay Akademi · 2013424 okunma
54 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta bütün ömrünü ailesi için çalışmakla geçirmiş bir babanın, ailesi tarafından gelen bir ihanetle nasıl yıkıldığı anlatılıyor. Ama bu anlatım bu kadar basit sözcüklerle değil. Böyle bir durumdaki bir kişinin ruhunda kopan fırtınalar ancak bu kadar mükemmel bir şekilde anlatılabilirdi ve bunu da ancak Zweig başarabilirdi. O da, sadece işini yaparak bunu bize aktarmış. Ve sonuçta muhteşem bir öykü yaratarak, bizlere okumamız için bırakmış. Sonuç olarak, dramatik öykü ve roman severlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bir Kalbin Çöküşü
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Tükenmezkalem Yayınları · 202016,7bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta ilk göze çarpan, hikayenin abartılmadan olduğu gibi ve çok iyi betimlemelerle anlatılması, etkileyici ve sürükleyici bir kalem olmuş.. Zaten Sabahattin Ali'nin dili tartışılmaz güzel.. Hayatın gerçek olaylarıyla anlatılması romanın bir çok yerinde kendimizi de olayın içinde bulup Bi çok kere kıyaslama yaptığımı gördüm.. Bu yönüyle keza çok etkilendim.. Uzun sözün kısası, Sabahattin Ali okumaya devam...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Tükenmezkalem Yayınları · 2019172,4bin okunma