Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu.
Sayfa 124
Benim de bir insan tarafım vardı
Bakma böyle kötü olduğuma
Benim de dileklerim vardı
Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
Her gün bir kadın ağlar benim yüzümden
Büyük dertler içinde benim ellerim
Anlamıyor musun?
Sen sevildigin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim
Sayfa 67
Siz dilediğiniz şarkıyı söyleyin yine
Yine karamelalarla kandırın küçük kızları
Irzına geçin torunlarınızın
O sapık arzularınız yükseltecek sizi
O karanlık odaların başıboş rahatlığı
Varın dilediğiniz gibi yaşayın artık
Bir gün bütün günahlarınız bağışlanacak Tanrı katında
Ne cehennem ateşleri ne o köprüler kıldan ince
Sizin için değil
Siz öyle Tanrıların böyle kullarısınız işte
Sayfa 53
Okur Takip Önerileri
Ve tam on bin yıldır arayıp bulamadığımız fazilet Sonra mezarlıklar dolusu günah
Genelevler dolusu namus
Velhasıl ailece rock'n roll dansı öğrendik
Tepinip duruyoruz
Sayfa 45
Nefretim, öfkem, korkum ve acım. Bunlar yıllarca benden beslenen parazitlerdi. Beni ayakta tutuyor fakat benden besleniyorlardı da.
Sayfa 614
Güvenin olmadığı yerde sevgi var olamaz.
Sayfa 227
Tecavüz, hırsızlık... Bunlar olmaz ... Korkakların gizlenmesine neden olmayacak bir sebep olmalı. ''Yangın var" diye haykır. Yabancı ona bunu öğütlemişti. Yangın herkes için bir tehdittir. Saldırıya uğrarsan öyle haykır.
Sayfa 143
Kaybetme korkusu… sana kaybın kendisi kadar zarar verebilir.
Sayfa 571
Aşk seni kendinin en iyi haline dönüştürmelidir.
Sayfa 502
Fotoğrafta, pozitif görüntüler negatif görüntülerle basılır. Sıkıntılar bunaltmasın seni.
Lütfen gülümse fotoğrafın çekiliyormuş gibi her an.
Sayfa 195
Merhameti gördün mü? Tamam, söyleme biliyorsan yerini. Bari hayatta olduğunu haber ver. “Merhamet ölmedi, değil mi?”
Sayfa 178
Sevgili Dost,
İkiside yönetiyordu, ikisinin de elinde değneği vardı. Bir gün çoban ve orkestra şefi değneklerini değiştirdiler. İşte o günden beri köpek sesleri gelir konser salonlarından. İşte o günden beri koyun kahkahalarıyla çınlar vadiler.
Sayfa 157
Bir kilimi üzerinde sevgiliniz gezinecekmiş, bir kaşkolu çocuğunuz boynuna dolayacakmış gibi dokur, bir binayı içinde anneniz oturacakmış gibi yaparsanız, ne o kilim eskir, ne o kaşkol solar, ne o bina yıkılır.
Sayfa 124
Dostluk gündüz görünmez; o, ateş böceği gibi yalnız geceleyin parlar.
Sayfa 40
Sevgili Dost,
Hayat, bilgi istediği gibi bedel de istiyor. Ekmeği tanıman yetmiyor, onu sofrana götürebilmek için bedel de ödüyorsun.
Sayfa 24