O hastane koğuşunda yoksulluğun korkunç yüzünü bir kez görmüştüm; yoksul olanın bu dünyada daima ezilen, aşağılanan olduğunu, kurban olduğunu biliyor ve senin çocuğunun, senin o pırıl pırıl, güzel çocuğunun bir çukurda, sokağın pisliği, boğuculuğu, bayağılığı içinde, arka avluya bakan bir odanın kirli havasında büyümesini ne pahasına olursa olsun istemiyordum.