Kadınlar Dünya'nın cesitli bolgelerinde cok farkli bizimlerde sistematik olarak ezilip, somurulmekte. Biryerlerde burka giymeden, yaninda bir erkek olmadan evden cıkamazken, bir yerlerde arac surmesi yasak, baska bir yerde sunnet edilip baska bir cok bolgede egitim hakki elinden alınmakta, biraz daha modern diye taninan ulkelerde ise taciz, tecavuz, zorla evlendirme, toplumsal baskı(dedikodu) aracılığıyla yasami sekillendirilmekte. Ama biryerlede sesini cikaran, susmayan, direnen kadın ve erkekler var, ve hep olacaklar inanıyorum.
Sen çalışıp çabalarsın, çoluk çocuğunun karnını doyuramazsın; o yan gelip yatar, elini ılık sudan soğuğa vurmaz, bir eli yağda, bir eli baldadır. Bir de sen götürür arkadaş, üstelik de reyini bu padişah hayatını sürenlere verirsin. Olur mu? Benim bu fukara kısmının gidişine de, davranışına da aklım ermedi gitti.
Yaşar Kemal
Teşekkürler
Rıfat Ilgaz adını çok duyduğum ama hic okumadığım bir yazardı. İnceleme ve alıntılar sayesinde çok merak ettim ve okudum. Gec kaldığım icin hayıflandığım, ama en azından artık tanıyorum ve biliyorum diye sevindiğim bir eser ve yazar oldu benim icin ve son zamanlarda okuma etkinlikleri duzenlenen yazar Osman Şahin'de yeni tanıdığım bir yazar oldu benim icin. Bu ortamda yazdıkları guzel incelemelerle okuma serüvenime anlam katan yazarlarla tanısmama neden olan guzel insanlara teşekkur ediyorum.
Sayısız insanın isteyerek, dahası köle gibi tek bir tirana boyun eğmeleri, ne kadar utanç verici ve haysiyet kırıcı! Onlara mülkiyet üzerinde, ana ve babaları üzerinde, karıları ve çocukları üzerinde, dahası kendi hayatları üzerinde hicbir hak tanımayan bir tiran - nasıl bir insandır böyle biri?
O, ne bir Hercules'tir ne de bir Samson'dur! Çoğunlukla halkın arasında bir cüceden, en yavşak korkaktan başka biri değildir - iktidarının asıl kaynağı, kendi gücü değildir; o, çoğu zaman en aşağılık fahişelere kölelik eder. Ona boyun eğenler, ne kadar aşağılık yaratıklardır! İki, üç ya da dört kişi tek bir kişiye karşı baş kaldırmadıklarında, bu anlaşılabilir bir cesaret eksikliğidir. Fakat yüzlerce ve binlerce insan tek bir kişinin vurduğu zincirlere sabır gösterdiklerinde, insanoğlunun saygınlığından ve irade özgürlüğünden geriye ne kalır?
Bir tirandan kurtulmak için zorbalık şart değildir. Ülke artık ondan bıktığında, o kendiliğinden yıkılır. Yeter ki, aşağılanmış ve köleleştirilmiş olan halk onun elinden bütün haklarını alsın. Özgür olabilmek için, boyunduruktan kurtulmaya yönelik sağlam bir irade yeterlidir... Bundan böyle köle olmayacağınız konusunda kesin karar alın - işte o zaman özgür olursunuz! Tirandan desteğinizi geri çekin, işte o zaman o, altından kaidesi çekilmiş bir sütun gibi yıkılacak ve paramparca olacaktır."
8 Mart Kadınlar Günü
Kadınların hakları icin mucadele edip kazandıkları bir günün simgesi. 8 mart kadınlara cicek,mutfak robotu, makyaj malzemesi alınacak bir gun degildir. Kapitalizm bu gunun bile anlamını unutturmayı, kullanmayı cok iyi biliyor. Eril zihniyetin tahakkümü altında ezildigimiz bu dunyada esit ise esit ucret icin, oy hakkı icin, okuma hakkı icin, kadınlara insan haklarının verilmesi icin mucadele etmis,bu ugurda can vermis hayatlarımıza dokunmuş tum kadınlara tesekkuru borc biliyorum.