Şanslısınız, İletişim'den almıştım ben 244 sayfa, Aras'tan çıkarken ikiye katlamış, 556 sayfa olmuş.
Anlaşılan yeni baskıda detaya girmiş.
Biraz kıskandım.
Cok heyecanlandim hemen aldim.ilk kez bir murathan mungan kitabini bitirirken zorlandim. Derin anlamlari basit ama uzun cumlelerin icine sakladigi o tarzi sanki bu polisiye tarzina hic oturmamis. Iyi mi kotu mu, buna bile yorum yapamiyorum. Neden boyle oldu ki bu sefer ya gunlerce elim gitmedi kitaba,surundu kitap sagda solda. Diyarbakir -Alanya arasi 995 km diye kitabin ismi buymus. Peki obur kitaplari ve bu kitap arasindaki mesafe n'olcak ki..
Kıskandığı, haset ettiği kadını bakışlarıyla yok etmeyi istemek, gözleriyle ateş püskürtmek kadınların başvurduğu sözsüz şiddet yöntemlerinden biridir.
Kadınların birbirleriyle rastlastigi her ortamda diyebiliriz, kıskanclik cok korkunc sonucları olabilen kotu bir duygu. Herseyin en iyisinin kendisinde olmasi gerektigini, eger degilse kendisine haksızlik yapıldigi ve bu haksızlıgin diger kadınlar tarafından kendisine yapildigini dusunen(oyle dusunmeleri gerektigi ogretilen) mutsuz kadınlar... Kitabin konusu kadınlar oldugu icin ornegi kadınlardan verdik ama genel olarak insanlar diyebiliriz. Haksızlik olmasin
türlerin devamı, dişinin erkeğini seçmesiyle süregelmiş. ama erkekler hala kadın tavladıklarını söylüyor, kadınlar da tavlanıyormuş gibi yapıyor.
kadındır, peşindeki erkeklerden hangisinin onu tavlayacağını seçen.
Sultan Demir; Vank'ın Çocuk Hafızasıdır
O yaşadı; "Bizim Ermeniler; rençberlik ve ustalık yaparlardı.
O yaşadı; "1938'den önce biz Vank'ta dilimizi konuşurduk.
O yaşadı; "Kırmançlar ile Ermeniler birbirleriyle asla evlenmezlerdi."
O yaşadı; "Asker gelip bizi öldürecek; hiç aklımıza gelmedi ki!"
O yaşadı; "Katliam yapılırken Vank'ta; harman zamanıydı."
O duydu; "O kadın cesetlerinin arasında bir çocuk ağlıyordu!"
O gördü; "Hepsini götürüp çayın kenarında katlettiler. Cesetleri suya attılar."
O gördü; "Ekinleri, her şeyi yakmışlardı, hiçbir şey kalmamıştı; kiliseyi de."
O gördü; "Kadın çocuklarını kucağına aldı kendini Munzur suyuna attı."
O unutmadı; "Köyümüzün adı Vank'tı, kilisesi vardı."
O unutmadı; "Dayılarım gidip kilise de çıla yakarlardı."
Kazim gundogan bu konuda guvenebilecegim en iyi kaynak cunku Dersim'li ve bu alanda arastirmalari var, kitap ve belgeselleri var ozellikle "Dersim'in kayıp kızları" kitabı carpicidir.