Mutlu olmak için mutluluğa inanmak gerekir demez miydi o?. İşte şimdi ben de inanıyorum! Ölenle ölünmez ya; insan yaşadığı müddetçe gününü gün etmeli, mutlu olmalı!
Onun mutluluğu da gerçekten tamamdı. Herkesi iyi, kusursuz yapan bir noktaya o da ermişti. Çünkü insan mutlu oldu mu kötülüğe, kedere, yıkıma da inanmaz!
"Ben karımla parası için evlenmiyorum... Hayır, zaten böyle bir şey doğru da olmaz; ama kadın da, erkek de aile yuvasına kendi payına düşeni getirmeli."
Mariya, kendi kendine,
"Benim kaderim bambaşkaymış. Benim kaderini başkalarının mutluluğunu görmekle mutlu olmak. Bambaşka bir mutluluk bu. Sevmenin, kendini başkalarının yoluna kurban etmenin mutluluğu."
Bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile.
İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; herşey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.