Ben ne yangınlar gördüm böylece bırak beni.
Sen ateşten korkarsın kaç kurtar kendini.
Ben ne yaralar aldım hiç biri öldürmedi.
Sende git unut beni...
-Montag
Insanlar hicbir şeyden bahsetmiyor
Hayır hicbir şeyden bahsetmiyorlar. Genellikle bir sürü araba veya giysi markası firması sayıp, ne güzel diyorlar! Ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı birşey söylemiyor. Kafelerde de genellikle aynı espriler yapılıyor veya müzik duvarının ışıkları yakılıyor ve bütün o renkli desenler inip çıkıyor ama bunlar sadece renk ve tamamen soyut..
Aşksız ve paramparçaydı dünya bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Şeytan uyuyakaldı bir gün, rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan: Birisi paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.
"Şimdiye kadar insanları ahlaklı yapmak için kullanılan tüm yollar ahlaksızlıktan geçti." diyor ve ekliyor;
"Zenginler, fakirlere tanrıdan başka bir şey bırakmadılar."
Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp solmuş Tanrıça kederlerden. Sen çok daha parlaksın çünkü sen tüm göklerdeki yıldızların ilki, sen aydınlatırsın geceyi..
Daha da açık olmak gerekirse, en sevdiğimin sen olduğunu söylediğimde, bu büyük ihtimalle sevgi değildi. Sen kendime doğru çevirdiğim bir bıçaksın, işte sevgi budur.