Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Haşim Baysal

Haşim Baysal
@Rodyon
İstanbul
56 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Insan aynı anda hem bu denli güçlü, erdemli ve muhteşem,hem de bu denli habis ve bayağı mıydı gerçekten? Bir an kötülükten ibaret görünüyordu, başka bir ansa asil ve tanrısal kabul edilecek ne varsa onda toplanıyordu.
Reklam
İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hemde korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici şey yoktur.
... ve insan bir şeyi araştırıp ortaya çıkarmayı bilmediği yerde , yaratmayı öğrendi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölümün insanı acıdan kurtaracağı düşüncesi onda, kendini öldürme fikrini uyandırdı. Kendini bu fikre vererek teselli buldu. Ölüm perisinin ağır ağır yaklaşmasıyla, bütün üzüntü ve çilesi zindanından uzaklaştı. Hayatını, eski bir elbise gibi istediği zaman tutup bir kenara fırlatabileceği kanısına varınca, zindan daha katlanılır bir hal aldı.
Sonunda bütün insani kaynaklar tükenince, Tanrı'ya yöneldi. Annesinin öğrettiği duaları hatırladı ve bu dualarda,daha önce fark edemediği anlamlar buldu. Çünkü mutlu bir adamın duası, Tanrı'ya hitap edeceği yüksek dilin anlamını ona açıklayan üzüntülü günler gelinceye kadar, karmakarışık kelimelerden ibarettir.
Reklam
"Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür. Elbette, çok gelişmiş milletler, kötülükten de birşeyler çıkarıp, onu az gelişmiş milletlere ihraç etmek yolunu bilmektedirler. Kötülüğü rasyonalize edip, ya da sanat eserlerinde dondurup, hayata ait bir canlılık bulmaktadırlar kötülükte. Burada, tek korunma yolu, kötülüğün üstünden akıp gitmesini sağlamaktır.
"Bir insanı, diğerinden ayıran hususiyet nedir? Dış şartlar mı? Olamaz. Nedir o halde? Kazanç ve kayıp hakkındaki telakkisidir.
"Hiçbir sorun, onu yaratan bilinç düzeyinde çözülemez."
"İdeal evlilik ilişkisi, her iki insanın da yaşamını sürdürmesi için bu ilişkiye muhtaç olmadığı zaman kurulandır. Biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin. Eğer kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan, kimsenin kendisini seyretmesine ihtiyaç duymadan başka birine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir. "
"Hiçbir şey her şey demektir! Güçlenmek istiyorsan, önce köklerini hiçliğin derinlerine gömmeli ve en yalnız yalnızlığınla yüz yüze gelmeyi öğrenmelisin."
Reklam
"Asıl sorun Josef, insanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha değersiz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır."
"Evrensel bakış her zaman trajedinin etkisini dağıtır. Yeterince yükseğe tırmanabilirsek, o trajedinin artık trajik görünmediği bir yüksekliğe de erişebiliriz."
Rahatlık ve gerçek sorgulama arasında seçiminizi yapmak zorundasınız! Eğer bilimi seçerseniz, doğaüstü şeylerin teselli veren zincirlerinden kurtulmak isterseniz eğer iddia ettiğiniz gibi inançlardan sakınıp, tanrısızlığı benimserseniz, o zaman inananların o küçük rahatlamalarının özlemini duyamazsınız! Tanrıyı öldürürseniz, onun tapınağına sığınmaktan da vazgeçmek, orayı terk etmek zorundasınız!"
Ben topluma karışıp onların arasında sürülecek bir yaşama uygun değilim. Toplumsal ilişki kurma yeteneğim, başkalarına duyduğum güven ve ilgi; bunlar çoktan köreldi. Tabii, bunların bir zamanlar var olduğunu varsayarsak. Ben hep yalnız bir insan oldum. Her zaman da yalnız olacağım. Bu yazgıyı kabul ediyorum.
Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: Bu köprüyü geçip bana gelir misin? İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin; sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar örülüverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.