Bazı insanlar bu koskoca dünyada yalnızdır. Sonra birilerini tanır ve tüm hayatını onların ellerine teslim eder. Onlara yaralarını gösterir iyileştireceğine inanıp. Güvenir işte insan. Yalnızlığından, mutsuzluğundan, yaralarından kaçıp insanlara sığınır yaralarının nedeninin de insanlar olduğunu unutarak. Sonra bir gün bakar ki sevdiği o insanlar ona tamamen yabancı olmuş ve onun yeni yaralarının sebebi olmuş. Bilerek canımızı yakar bu insanlar, çünkü yaralarımızı, zayıflıklarımızı görmüşlerdir. Herkes yaralar açar gider ve biz yine kendimizle baş başa kalırız. İnsan bir de kendine düşmansa işte o zaman daha da zordur işi. Kendi benliğini sevmeyen bir kalp taşır çünkü içinde. Sonra aradan zaman geçer ve bakar ki aslında kendini yaralayan insan diğer herkesin ilacı. Sonra görür ki aslında tüm hata yine kendinde. Çünkü biz kendimizi sevmezsek kimse bizi sevmiyor. Bir süre rol yapıp bizi kandırıp sevgimizi ellerimizden alıyorlar ve sonra da en büyük yarayı açıp çıkıp gidiyorlar işte diğerlerine ilaç olmaya. Ne zaman beni üzen birini görsem baktım ki aslında herkese karşı çok iyi bir insan. Ben de onları suçlamayı bıraktım. Sonra yalnız olmayı tercih ettim. Çünkü insanlar bizim yaralarımızı gördüğü ilk andan itibaren hayatımızda sadece yeni yaralar açmak isteğiyle kalıyorlar. Biz de bu tuzakları sevgi sanıyoruz. Bazen sanmak ve umut etmek en büyük hatadır.
İnsan hata yaptığının farkında olduğunda kimseye kızamıyor, hatasından kurtulmaya çalışıp da kurtulamadıkça onun esiri oluyor. Her an hatasını gözüne sokuyor hayat. Hatası kaçışı, sığınağı ve tutunduğu dal oluyor bazılarının da. Hatasından başka bir şeyi kalmıyor elinde. Tutunuyor sımsıkı ona ve bir daha istese de bırakamıyor. Bırakırsa hayatı tamamen kayıp gidecek ellerinden. Yanlış bir yola giriyor ve bu yolun sonunu kurtuluş sanıyor insan bazen. Önüne bir sürü acı zorluk çıkıyor bu yanlış yolda. Hatalarının farkına varıyor sonra. Ama bakıyor ki hatası hayatı olmuş.. İşte insan bir daha da eski haline dönemiyor. Başta çiçek bahçesi olan hatalarının bataklığına batıyor, kayboluyor gün geçtikçe. Bazen insan yaralarından kaçıp hatalarında boğuluyor. Bazen de insan yaralanmamak için yaralayana koşuyor..