Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.
Bir öğretmenin öğrencinin ona kitap tavsiye etmesi:)
Hocam ben bu kitabı beş kere okudum ve çok beğendim demesi
Sizin de okumanızı istiyorum demesi
Eminim çok beğeneceksiniz demesi
Bugun de bir öğrencim sayesinde mutlu oldum🌺
Hüznünü bilirim, takılı kalıp baktığın neyse tavanda, seni acıtan, seni alan,seni mevcudiyetimin en uzağına koyan,
" ben artık gitmeliyim"i dudağına çalan o hüznü severim.
En çok bu yüzden
Kendini yalnız bulursan beni ara.
Açmazsam yine ara.
Yapmadığımız şey değil bizi
senin, benim uzağıma atmak.
Sen de bilirsin kendi etrafında dönmektir en çok uzağa kaçmak.
En çok saklanmaktır biraz ötede durmak, biraz daha azalmak biraz daha korkmak,biraz daha fazladan bir kaç sigara yakmak.
Bir ard'dan sallanan mendil olmak ya da pek sallanmayan bi' sevgi sözcüğünü hecelerine ayırmak.
Tam söylenecekken akıldan uçmak.
Yani,
Kuş misali, atılan taşa vurulmak veya açacağı hasara rağmen hep aynı şarkıyı çalmak.
Kalbini bilirim,
Ben öpmeden geçmez o meşhur sızı, çok bahsettin hiç anlamadım.
Konuşmak istersen bana yaz,
Cevap vermezsem..
yine yaz.
Öpüyorum düştüğüm aklından..