Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Rümeysa BATU

Rabia Rümeysa BATU
@Rumeysarabia
Reklam
"Göz, yukarda olsun, aşağıda olsun, var olan her şeye dikkatle bakarsa görür ki, her zerre ayrı bir Yakub'tur, kaybolmuş Yusuf'undan haber sormaktadır."
Sayfa 198Kitabı okudu
"Ne çetin bir iş bu. Bu âlemin son konağı mezar, o âlemin de ilk konağı yine mezar; öyleyse ilk konak da yerin altı, son konak da! Renkten, gösterişten ibaret olan ve sonu bundan, yani mezardan ibaret olan bir âleme gönül verilir mi? Ne zamana kadar sonu mezar olan bu dünyaya katlanacaksın? Senin de sonun böyle olacak ya, vay buna gönül verene!"
Sayfa 125Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Madem sen de bir avuç topraksın. Toprak gibi mütevazı ol. Herkesi temiz bil, temiz söyle.
Hep böyle "Hz. Ali mazlumdu, hilafeti ondan kaptılar, ona zulmettiler." deyip duracak mısın? Hz. Ali Allah'ın arslanıdır, başlara taçdır. Bil ki arslana kimse zulmedemez!
Reklam
Ölümü beklerken Hz. Ali'ye bir şerbet sundular. O ise; "Kanımı döken nerede? Bunu önce ona sunun, o içsin, ben sonra içerim. Çünkü o benim yol arkadaşım olacak." dedi.
Vakitsiz geldim ama kapına geleni boş çevirmeyeceğini bildiğimden geldim. Ümitsiz değilim, beklemekteyim. Olur ya, yüz binlerce kişinin içinde beni tutar, bana lütfedersin...
Ey Allah'ım! Ne şaşılacak şey ki bütün zerreler sarhoş olmuş seni arıyorlar. Halbuki sen o kadar meydandasın ki bu yüzden büsbütün gizlenmişsin; bu yüzden kimse senin cemalini görememiş.
Güneşle ay, gece ve gündüz ona secde eder. Yüzlerindeki nur bu yüzden; yoksa secde etmeyen yüzde nur olur mu?
O Allah ki kudretiyle göğü yüceltti, toprağıysa aşağılattıkça aşağılattı. Onların birisine sürekli bir hareket verdi; diğerine ise hiç bitmeyen bir durgunluk. O Allah ki, göğü direksiz, dayanaksız duran bir çadır haline getirdi, yeryüzünü de ona döşeme yaptı.
Reklam
Adını Cuma'ya dair âyetinden alan Cum'a sûresinde, mü'minlerden Cuma günü namaz için çağrıldıklarında şu iki şeyi yapmaları istenir: (1) zikrullaha, yani namaza koşmak; (2) alışverişi, yani para getiren bir işle iştigali terketmek.
Sayfa 162Kitabı okudu
Zira, Allah'ın rızasına uymayan işlerde 'hemen şimdi'ci olan nefis, ilahî rizaya uygun işlerde ise tam bir 'erteleyici'dir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Şöyle bir bakalım kendi hayatlarımıza: Yaşanan olayın Allah'tan geldiğine ve O'nun da abes ve merhametsiz iş yapmadığına, o halde bu işte de - bizim ilk anda göremediğimiz - bir rahmet ve hikmet boyutunun muhakkak mevcut olduğuna inandığımız durumlarda mı sabırsızlık gösteriyoruz? Yoksa, bu nazarla okuyamadığımız olaylarda mı?
Sayfa 150Kitabı okudu
Musa aleyhisselam, üzerine yüklenen risalet vazifesini hakkıyla ifa için ettiği "Sadrımı(göğsümü) genişlet! İşimi kolaylaştır! Dilimdeki düğümü çöz! duası...
Sayfa 125Kitabı okudu
Yâkub (a.s) :"Ben keder ve üzüntümü ancak Allah'a şikayet ederim."
Sayfa 107Kitabı okudu
Bir diğer deyişle, İblis 'mühlet duası' yapmıştır; Âdem ise 'bağışlanma duası'.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
... Ayrıştıkları en temelli nokta ise, İblis ve Âdem'in iki ayrı kul olarak bu itaatsizlik halinden sonra takındıkları tavırdır. İblis yanlışını yanlış kabul etmeyerek kendini savunma cihetine gitmiş; Âdem ise yaptığının yanlış olduğunu kabul ve itiraf etmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Rabb-ı Rahim, isterse ve hikmeti iktiza ederse, bugün şer cephesinde gözüken birini yarın imanın en büyük bayraktarlarından biri yapabilir!
.... Bu büyük mucizenin 'Mescid-i Haram' dan Mescid-i Aksâ'ya gece yürüyüşü' kısmı İsra sûreside, tâ Sidretü'l-Münteha' ya, Kâb-ı Kavseyn'e kadar yükseliş kısmı ise Necm sûresinde anlatılır.
Yahudiler, şeriatsızlıktan dolayı sapmadılar. Tevrat'la gelen şeriat nefislerine ağır geldiği için saptılar.
Halifeliği döneminde Hz. Ömer, "Lebid'in şiirini özledim" der ve bir mü'mini yeni bir şiiri varsa onu edinmek üzere Lebid'in yaşadığı beldeye gönderir. Yaşlı şair kendisine gelen adama şu cevabı verir: "Ömer'e de ki, Rabbi onu Bakara ve Âl-i İmran'la müşerref ettikten sonra, Lebid artık şiir yazmıyor."
Akşam şerefli bir insan olarak yatan bir insanın yüzüne, ertesi sabah o gece uydurulup yayılmış bir haber yüzünden tükürükler atılması mümkün. Bugün size 'melek gibi insan' diyenlerin, çarpıtma ve manipülasyon yüklü bir haberin ardından 'melek yüzlü şeytan' diye tempo tutması mümkün. Böylesi boyutlar yüklü sözümona 'haber'ler karşısında durup düşünelim: Bu sözümona' haber'leri, durup araştırmadan, tahkik etmeden, olduğu gibi alıp kabullensek, kaç türlü iftirayı irtikap etmiş, kaç türlü günaha düşmüş oluruz?
Reklam
Bütün ayetleri doğrudan sosyal hayata bakan bir sûrenin ismini vermemiz istense, verilmesi gereken ilk cevap, her halükãrda, Hucurât sûresi olmalıdır.
...dadısı Ümmü Eymen döktüğü gözyaşlarının sebebini şu şekilde açıklar: "Ben onun vefatına ağlamıyorum. Fakat ben, onunla gelen vahyin artık kesilmiş olmasına ağlıyorum."
Kur'ân'da o kadar çok âyetin gösterdiği üzere, Rabb-ı Rahım'in insanlardan istediği, 'hatasızlık' değil, hata yaptığında bunu itiraf edebilme ve hatasından geri dönebilme mertliğidir.
"Asıl hüner, kardeşini fena gördüğü vakit onu terketmek değil, belki daha ziyade uhuvvetini kuvvetleştirip ıslahına çalışmaktır."