Son zamanlarda yoga ve meditasyona ilgi göstermem ile birlikte içimde doğu felsefesine de müthiş bir merak uyanmaya başladı. Buna yönelik giriş niteliğinde bir kitap ararken bu eser ile karşılaştım ve hemen okumaya başladım. Daha öncesine ait belli bir felsefi ve dini birikimim olduğu için okurken fazla zorlanmadım. Bu nedenle hinduizmdeki temel
Evrensel din dili diye bir husus var. Bunun en iyi yöneten İslam dinidir. Her dinin etkileşim içerisinde olup bir olana yönelmemizi istemektedir. Bizler yalnızca ona ibadet eder yalnızca ondan yardım isteriz.
Zaman zaman kölelik üzerine düşünürdüm. Kölelik denilince akla önce teslimiyet ardından özel mülkü olmayan kimseler gelir. Peki ya özgürlük adı altında bir kölelik sistemi var mıdır? Ya da zenginlerden oluşan köleler?..
Dikkat ederseniz geçmişte de olsa günümüzde de olsa zenginler fakirlerden, fakirler zenginlerden ve orta sınıf da her ikisinden
Açıkçası fikirlerinizin tamamına katılmasam da - mesala inanan kişinin hayatı dolu dolu yaşadığı gibi - kitabın adının " güzel yeni dünya " olması çok orijinal bir fikir. Tebrikler .
Düşüncenize karşı saygı duyarım ve güzel yorumunuz için de teşekkür ederim. Ben burada mistik inançlıları kasdetmedim. Gerçek inanç sahibi dediğim kimseler hayatla bağlantısını asla koparmazlar hatta ibadetlerini de bu hayatta ayakta durabilmek ve düşüncelerini diri tutmak adına yaparlar.
Her gün yeni bir dünya arayışı içindeyiz. Daha önce akla gelmeyen yeni fikirler, hiç görülmemiş mekanlar, tadılmamış lezzetler, duyulmamış melodiler, araçlar, eşyalar ve daha nicelerini arzular dururuz. Oysa biran durup düşününce bu isteklerimizin hemen hepsinin tüketim odaklı olduğu sonucuna varabiliriz. Belki de yaşamımızda yeni şeylerin