Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Salih

Mehmet Salih
@SalihCe
instagram @mehmetoren1920
İyi bir ev kadını sabah ilk iş olarak bu mobilyaların çoğunu süpürüp çöpe atardı. Sabah işi Aurora'nın iffeti ve Memnon'un müziği aşkına bu dünyada insanın sabah işi ne olmalı? Masamın üstünde üç kireç taşı parçası duruyor. Her sabah bu taşların tozlarının alınması gerektigini fark edince, zihnimin bütün mobilyalarn hala tozluyken, bu taşların tozunu almaktansa onları pencereden firlatıp atmayı tercih ettim. Bu durumda dayalı döşeli bir evim nasıl olabilir? Dışarıda, açık havada oturmayı tercih ederim. Çimen toz tutmaz çünkü. Yeter ki insanlar yeri deşmemiş olsun.
Reklam
Hayatlarımızı bin bir çeşit basit test yaparak, deneyerek yaşayabiliriz; mesela fasulyelerimi olgunlaştıran güneşin aynı anda dùnyamız gibi bir düzine başka dùnyayı aydınlattığını görebilmeliyiz. Bunu anımsamış olsaydım kimi yanılgılarımdan kurtulmuş olacaktım. Fasulyelerimi çapaladığım zamanki ışık dedildi bu. Yıldızlar ne şahane burçların doruğundadır! Kainatın çeşitli köşelerinde birbirinden çok uzak ve farklı yaratıklar aynı anda aynı şeye bakıyorlar! Doğa ve insan yaşamı kurumlarımız kadar çeşitlidir. Hayatın bir insan için neler barındırdığını kim söyleyecektir? Birbirimizin gözlerinin ta içine bir anığına bakalım, bizden daha büyük bir mucizenin gerçekleşmesine gerek var mı? Tek bir saatte dünyanın tüm çağlarını yaşayabilmeliyiz; evet, çağların bütün dünyalarında. Tarih, Şiir, Mitoloji!. Bir başkasının deneyiminden okuyacaklarınız bu kadar şaşırtıcı ve bilgilendirici olabilir mi? Ben sanmıyorum. Komşularımın iyi bildiklerinin çoğunun kötü olduğuna candan inanıyorum, ola ki pişmanlık duyacağım bir şey varsa o da iyi davranışımdır. Hangi şeytana uydum da bu kadar iyi davrandım? En akıllıca sözü söyleyebilirsiniz; her tür onurdan yok- sun yetmiş yıl yaşayan siz yaşlılar; ta içimden tüm bunlardan uzaklaşmaya çağıran karşı konulmaz bir ses duyuyorum. Bir nesil diğerinin birikimlerini karaya oturan gemi gibi terk eder.
Dünya ekonomisi ve devletlerin kaderi eninde sonunda nanoteknolojiye bağlı olacak. 2020 yılı civarı ya da hemen sonra Moore yasası sendelemeye başlayacak ve muhtemelen en sonunda çökecek. Fizikçiler, bilgisayarlarımıza hayat veren silikon transistörler yerine geçecek uygun bir dünya ekonomisi bir kargaşa içine düşebilir. Bu problemin çözümü nanoteknolojiden gelebilir. Nanoteknoloji, muhtemelen bu yüzyılın sonunda, ancak tanrıların kullanabileceği, hemen hemen hiçbir şeyden her şeyi yaratabilen bir makine yaratabilir.
Sayfa 235Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nobel ödüllu Richard Smalley, "Nanoteknolojinin en büyük hayali, atomları temel yapı taşı olarak kullanmaktır." diye konuşmuştu. Hewlett-Packard'dan Philip Kuekes ise "En nihai amaç, yalnızca toz parçacıkları boyutunda bilgisayarlar yapmak degildir. Asıl fikir, bakteri büyüklüğünde basit bilgisayarlar yapmak olabilir. Ancak bu şekilde masanızın üzerinde duran bilgisayar kadar güçlü bir şeyi, bir toz parçacığı içine yerleştirebilirsiniz." demişti.
Sayfa 234Kitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'daki harp meydanlarında on binlerce asker ölürken, doktorların gerçek deneyler yapmalarına acil ihtiyaç vardı; bu deneylerin sonuçları o zamanlar, tekrarlanabilir/yeniden üretilebilir sonuçlarıyla, tıp dergilerinde basılırdı. Avrupa'daki krallar, ellerindeki en iyi ve en parlak insanların kıyıma uğradıklarını görüp dehşete düşmüşler ve doktorlardan hokus-pokus değil, gerçek sonuçlar talep etmişlerdi. Doktorlar zengin patronlarını memnun etmeye çalışmak yerine, kanuni meşruiyet ve hakemli dergilerde makale yayınlamayla gelen şöhret uğruna mücadele ediyorlardı artık. Bütün bunlar, ortalama ömrü yetmiş yıl ve ötesine çıkaran antibiyotikler ve aşılardaki ilerlemelerin zeminini hazırlamıştı.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Mayo Clinic'ins kurucularından biri hastalarını rutin olarak dolaşırken özel bir günlük tutmuştu. Günlüğüne, açık yüreklilikle, siyah çantasında gerçekten işe yarayan yalnızca iki etkin malzeme olduğunu yazmıştı: Bir demirci testeresi ve morfin. Testere hastalıklı uzuvları kesmek için kullanılıyordu ve morfin uzvun kesilip alınmasının yarattığı izdırabı kesmek için kullanılıyordu. Bu ikisi her zaman işe yarıyordu. Bu siyah çantadaki diğer her şey aldatmaca ve şarlatanliktan başka bir şey değildi, diye üzgün bir şekilde hayıflanıyordu. * the Mayo Clinic: Rochester, Minnesota, Birleşik Devletler merkezli, kâr amacı gütmeyen tıbbi uygulama ve araştırma grubu. (ç.n.)
Sayfa 160Kitabı okudu
Karayolundaki yük arabacısına bakın, gece ve gündüz pazara koşturan. İçinde en ufak bir ilahî heyecan uyanıyor mu? En ulvi vazifesi atlarını doyurmak ve sulamak! Nakliye çıkarları ile karşılaştırıldığında kaderi kendisine ne anlam ifade ediyor? Ne ölümsüz ve ne de tanrısal fakat kendisi hakkındaki kendi görüşünün kölesi ve mahpusu, kendi eylemlerinin sebep olduğu bir kader. Nasıl korkudan sinip savuştuğunu, bütün gün içten içe nasıl da ürktüğünü görün. Başkalarının görüşü bizim kendi görüşümüze kıyasla zayıf bir diktatördür. Bir kişinin kendi hakkında ne düşündüğü kaderini belirler, daha doğrusu kaderini gösterir. Kendi kendini azat etme, hayal ve fantezinin yaygın olduğu Batı Hindistan'ın kırsal kesiminde bile mümkün müdür?
Hepimizin bildiği gibi bazılarınız, yoksulsunuz; ucu ucuna yaşıyor, bazen sanki nefes almakta zorlanıyorsunuz. Bu kitabı okuyanlardan kimilerinin yediği akşam yemeklerinin parasını ödeyemediğinden, eskimiş veya eskimekte olan giyecek ve ayakkabılarını yenilemek için para bulmakta zorlandığından hiç şüphem yok; ve şu anda bu satırları okurken çalınmış ya da ödünç alınmış bir zamanı harcıyor, alacaklılarınızdan bir saat daha aşırıyorsunuz. Gözlemim deneyimle keskinleştiğinden, ne sinsi ve kötü bir ömür sürdürdüğünüzü çok açık görebiliyorum; her zaman son limitinize gelip dayanmışsınızdır, yeni bir işe girişmek ve borçlarınızı ödemek çabası içindesiniz, çok eski bir tabirle, Romalıların aes alienum, başkasının pirinci dedikleri paralarla (madeni paralarının bazısı pirinçtendi) yine de yaşıyor, ölüyor ve başkasının pirinci ile gömülüyorsunuz.
İnsanların çoğu, nispeten bağımsız yaşanan bu ülkede bile, yalnızca cehalet ve yanılgıları yüzünden, hayatın ilgi gösterilecek sahte alanları ve aşırı ağır işleriyle o denli meşguller ki, daha güzel meyvelerini toplayamıyorlar.
Bu kasabada kötü kaderleri sonucu kendilerine çiftlikler, evler ahırlar, sınırlar ce ziraat araç gereçleri miras kalan gençler görüyorum. Bunları kazanmak, bunlardan kurtulmaktan daha kolay.
Reklam
"Bilinç, ne yazık ki, farklı insanlar için farklı anlamlar taşıyan klişe bir sözcüktür. Bu sözcüğün evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımının olmaması üzücüdür."
Sayfa 126Kitabı okudu
Yapay zeka uzmanları ciddi ciddi soruyorlar: Bizim hayvanat bahçesinde aylara yaptığımız gibi, kendi yarattığımız robotlar bize fıstık atarken, demir parmaklıklar ardında dans etmek zorunda kalacak mıyız?
Yaşadıklarına umudun itici gücüyle dalan kimse asla unutmayacak biçimde hatırlar.
Eğer birisi karısının sıkıcı olmasından dolayı boşanmak istese, ya da görünce içi sıkıldığı için bir kralın tahttan inmesini, ya da dinlemesi sıkıcı olduğu için bir vaizin sürgüne gönderilmesini, ya da korkunç sıkıcı oldukları için bir başbakanın görevden alınmasını, bir gazetecinin müebbet hapsini istese, sonuç alamayacağını görecektir. Bu yüzden de dünyanın gitgide kötüye gitmesinde, sıkıntı arttıkça kötülüklerin gitgide artmasında şaşılacak bir yan yoktur. Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır.
Sıkılmak bütün kötülüklerin anasıdır. Öylesine sakin ve durağan olan sıkıntının böyle harekete geçirici bir güce sahip olması şaşılacak şey. Sıkılmanın yarattığı etki bütünüyle sihirli bir şeydir, ne var ki çekiciliğin değil, iticiliğin getirdiği bir etki. Sıkılmanın ne denli tahripkâr olduğu çocuklarda da herkes tarafından gözlemlenir. Çocuklar eğlendikleri sürece daima usludurlar. Bunun doğruluğu su götürmez; çünkü bazen oynarken bile yaramazlık yaparlarsa, bunun sebebi artık sıkılmaya başlamış olmalarıdır.
Tecrübe sahibi insanlar bir ilkeden yola çıkmayı çok akıllıca bulurlar; ben de onların gönlü olsun diye, “bütün insanlar sıkıcıdır” ilkesiyle başlıyorum.
Reklam
SEVGİLİ OKUR: Şu ünlü, "dışı neyse içi odur, içi neyse dışı odur." felsefi ilkesinin doğruluğundan kimi zaman kuşkuya düşer gibi oldun mu acaba? Belki kalbinde, bütün acısıyla ve sevinciyle, başkasına uçamayacak kadar kıymetli bildiğin bir sırrı kutsadın. Belki hayat seni bu tür bir şeyi olduğundan şüphelendiğin birisiyle karşılaştırdı ama sırrını ne cebren ne de hileyle elinden alabildin.
Harika anlar tekrar edilebilir mi, yoksa daima düş kırıklığı mı yaratır?
“İnsan hiçbir zaman cesaretini yitirmemelidir; talihsizlikler en korkunç şekilde üstüne üşüşse bile, gökte ona uzanan bir yardım eli belirir.” Böyle buyurdu Peder Jesper Morten geçen vaazında. Benim hava açıkken yürüme alışkanlığım vardır, ama hiç böyle bir şey görmedim.
Bu bölüm kitabın esas kanıtını içeriyordu... Altı başlıkta bir özet çıkarmalıyım. 1. Yüzyıllar boyunca insan zekasının en büyük dürtülerinden biri, kainattaki karmaşık, olanak dışı tasarım görünümünün nasıl meydana geldiğini açıklamaktı. 2. Doğal eğilim, tasarım görünümünü bizzat tasarımın kendisine affetmekti. İnsan yapımı, mesela saat gibi bir yapay doku söz konusu olduğunda tasarımcı gerçekten de zeki bir mühendistir. Aynı mantığı bir göze, bir kanada, bir örümceğe ya da bir insana uygulamak insanoğluna cazip gelir. 3. Bu cazibe yanıltıcıdır, çünkü tasarımcı varsayımı dosdoğruca daha büyük bir sorun doğurur; tasarımcıyı kim tasarladı...
Sayfa 152Kitabı okudu
Watson'un moleküler genetik devriminin yardımcı kurucusu Francis Crick, Churchill Üniversitesi, Cambridge üyeliğini feshetmiştir çünkü üniversite (bir hayırseverin emriyle) bir ibadet odası inşa etme kararı almıştır.
Deist Tanrı hiç kuşkusuz İncil canavarının ötesine geçen bir ilerlemedir
Reklam
Dini görüşleri ne olursa olsun Amerikanın kurucularının hepsi eğer Baba George Bush'un kendisine gazeteci Robert Sherman tarafından sorulan, Ateist olan Amerikalıların vatandaşlıklarının ve vatanseverliklerinin eşitliğini onaylıyor musunuz? sorusuna verdiği cevabı okumaları donakalırlardı; 'hayır, bu ateistlerin yurttaş ve vatansever olarak düşünülebileceğinden emin değilim. Bu millet Tanrı'nın emrindedir.'
Dinsel fanatizm cini günümüz Amerika'sında azmıştır ve bu Amerika'nın Kurucuları'nı dehşete düşürmüş olmalı.