Brandon sanderson'ın Roshar gezegeninde geçen serisi fırtınaışığı arşivinden şu sözü unutamıyorum:
+ Kırmızı mavi gözlerin var.
Umudu anlatan bu güne kadar okuduğum en anlamlı söz. Okuyanlar hikayeyi hatırlar 🫠
Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldı mı,
Nobran ve mendebur çan bildirdi mi bir kere
Bu iğrenç yeryüzünden kaçıp sığındığımı
Bana koynunu açan en iğrenç böceklere:
Bunları okuyunca yazanı anma derim;
Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni
Tatlı anılarında unutulmak isterim
Acı çektirecekse sana düşünmek beni.
Ah ben düştükten sonra bağrına toprakların
Göz atacak olursan bu şiirlere bir gün,
Söylemesin zavallı adımı dudakların.
Hayatımla birlikte bırak sevgin çürüsün;
Yoksa şu kurnaz dünya deşer de iniltini,
Benim için yas tuttun diye hor görür seni.
"Hayatındaki her gecikme, Allah'ın sana dilediği bir hikmete tâbidir. Allah ertelemişse, o ertelemenin bir hikmeti vardır. Allah istediğini veriyorsa rahmet, vermiyorsa hikmetidir."
Hayatında olan bitenin ardında mükemmel bir hayır var. Görsen de, görmesen de.
Allahım şüphesiz sen en doğrusunu bilensin, hayırlısını nasip et 🤲
Goblin Kral, gerçekten merak uyandırıcı bir dünyası var. Hikayesi gayet güzeldi ancak çok isim vardı. Daha doğrusu isimler birbirine çok benzediği için kişileri hep karıştırdım diyebilirim. Genel olarak olaylara hakimdim ancak bu isim karmaşası nedeniyle tam anlayamadığım olaylar vardı. Sadece kişi isimleri değil, mekan adlarıda öyleydi. Ayrıca kültürel ve geleneksel isimlerde çok karmaşıktı. Maia'nın kendisinide hikayesinide sevdim. Kısacık, sıcacık bir kitap oldu benim için. Kurulan bu dünya üzerine daha bir çok macera yazılabilir gibi geliyor aksi halde israf edilmiş hissedeceğim.