Dürüst konuşayım, şiirlerini beğenmedim. Bunu Ahmet Arif de farketmiş olacak ki, şöyle diyor bir şiiri için: "...Şimdi buna şiir denir mi, denmez mi? Olsa olsa bir dölüt, cenin. Bundan sonra da olamaz. Bu ancak, öyle sanıyorum, edebiyat tarihçilerini, araştırmacıları ilgilendiren bir konu olabilir. Yoksa halkın huzuruna çıkacak bir şiir değil
Bir kitapla kendinden sonra gelen birçok şairi etkilemiş bir şairin şiirleri için ortada şiir yok diyebilmek... Üstelik bu kitaptan onlarca alıntı yapmışken...
Yazdıklarınızdan sadece "hadsizlik" kısmına katılıyorum. Şiirleri beğenmemenize saygı gösterebilirim ama ortada şiir yok demek büyük bir haksızlık aynı zamanda.
Sanırım çok övülen kitaplarla ilgili bir sorunum var. Kötü bir kitap olduğunu söylemek haksızlık olur ama abartıldığı kadar mükemmel de hiç değil. Kitabı okurken aklımda hep konusunun insanları çok etkilemiş olabileceği geldi. Sonuçta hiçbirimiz kitapların yok edildiği bir dünyada yaşamak istemiyoruz ve kitapta bu konu gerçekten iyi işlenmiş. Benim için anlatım biraz sorunluydu. Bir türlü kitabın ritmine giremedim. Belki de sorun, benim çok övülen kitaplardan olan yüksek beklentimdeydi:))
Merhaba, kitabın bu kapaklı baskısında çeviri sıkıntılı o nedenle kitap kötü gelmiş olabilir. Son bastıkları o kırmızı kapaklı olan Dost Körpe çevirisinde daha iyi bir anlatım var. Söylemek istedim sadece.