Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sâye

256 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Lâl
LâlFatih Duman
9.2/10 · 853 okunma
Reklam
Sâye
@SayeiCuyende·Bir kitabı okumaya başladı
Kardeşlik Hukuku
Kardeşlik Hukukuİmam Gazali
9.6/10 · 34 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Avrupa ve Amerika'nın müdahaleleri sayesinde Osmanlı hükümetinin Siyonistlerin Filistin'e yerleşmelerini ve orada koloni kurmalarını engellemek üzere aldıkları tedbirleri uygulamak mümkün olmuyordu. Ne zaman bir Musevi Hayfa, Yafa ya da Beyrut limanından Osmanlı tarafından geri çevrilse, derhal bir dilekçe ya da bir arkadaşının aracılığıyla yurttaşı olduğu devletin en yakın temsilciliğine başvuruyordu. Haberi alan konsolos, durumu İstanbul'daki elçisine bildiriyor ve elçi Babıâli' ye şikayette bulunuyordu. Eğer İstanbul hükümeti, yabancı elçinin başvurusuna olumlu cevap vermezse o zaman elçi durumu ülkesine bildiriyor ve Dışişleri Bakanlığı ültimatom kadar sert bir notayla Babıâli' yi ikaz ediyor, yurttaşlarının kapitülasyonlarla güvence altına alınmış haklarının bir an önce tanınmasını istiyordu. Bu durum karşısın da Osmanlı hükümeti ısrar ediyor, ancak yasakları o seferlik geçersiz addetmek zorunda kalıyordu. Böylece, Babıâli, Kudüs Mutasarrıfı ya da Beyrut valisiyle yazışarak notayı veren devletin yurttaşlarına güçlük çıkarılmamasını tebliğ ediyordu.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Bundan önce de belirtildiği gibi, Osmanlıların İmparatorluğu bünyesine yerleştirilmiş bu unsurlar, Avrupalılar için Doğu'daki çıkarlarının bekçileri, dış siyasetlerinin ileri karakollarıydı. Batı, bu unsurlar sayesinde Osmanlı İmparatorluğu' ndaki nüfuzunu geliştiriyor, tesir sahasını genişletiyor ve onların can ve mal güvenliğini bahane ederek Osmanlıların içişlerine karışıyordu.
Sayfa 134Kitabı okudu
Eğer Siyonistler, Osmanlıların tüm çabalarına rağmen, Arz- ı Mevud' a girebilmiş ve orada İsrail Devleti' nin çekirdeğini oluşturacak Yahudi kolonilerini kurabilmişse bunun nedeni Avrupa ve Amerika'nın Siyonistler lehine Türkiye' ye müdahale etmeleri ve siyasal nüfuzlarını kullanarak Osmanlı hükümetinin uyguladığı kısıtlama ve yasakları birer birer ortadan kaldırarak Siyonistlerin işini kolaylaştırmalarıdır. Büyük Güçler' in Siyonistler teşvik ve himaye etmelerinin sebepleri çeşitlidir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Osmanlı hariciyelerinin temasa geçtiği diğer bir grup, Musevilerdi. Siyonizm'in dünya üzerindeki tüm Musevi toplumları tarafından benimsendiğini ya da başka bir deyişle her Musevi' nin Siyonist olduğunu iddia etmek yanlıştır. "Ortodoks" ya da dindar Museviler, Siyonizm'e en az Osmanlılar kadar karşıydılar. Eğer Siyonizm, Yahudilerin Filistin'de yeniden iskan edilmeleri ise Ortodokslar buna karşı değildi; bu düş her dindar Musevi' nin kalbin de zaten yatıyordu. Fakat bir farkla ki Ortodokslar bu düşün insanlar tarafından değil de Mesih' in dirilmesi ve onlara Filistin'e kadar rehberlik etmesiyle gerçekleşeceğine inanıyorlardı. Bu nedenle Dr. Herzl, bir Mesih olamazdı; o bir şarlatan olmalıydı. Kul kısmının dinin tekelinde olan birtakım işlere karışması doğru değildi. Dindar Musevilerden başka " Reformcu" Museviler de Siyonizm'e karşıydılar. Reformcu Museviler, Yahudiliğin sadece bir din olduğunu ve Yahudilerin Filistin'de ulus olarak yeniden iskan edilmeleri yerine bağrında yaşadıkları ulusların kültürü içinde eriyip onlardan biri olmamaları gerektiğinde inanıyorlardı. Siyonizm, eğer amacına ulaşır da Filistin'de bir Yahudi Devleti kurulursa Musevilere ev sahipliği yapan bazı devletler Musevi yurttaşlarından - onların da bir vatanı olduğu gerekçesiyle - ülkelerini terk etmelerini isteyebilirlerdi. Bu da Batı'daki Reformcu Musevilerin rahatlarını kaçırıp sosyal konum ve servetlerini geride bırakarak azgelişmiş bir ülke olan Filistin'e görmelerine neden olabilirdi.
Sayfa 113Kitabı okudu
Araplar yüzyıllardan beri Filistin'de Doğu Musevileriyle beraber yaşamışlardır. Filistin'de yaşayan adeta Araplaşmış olan bu Museviler "Sefardim" soyundandır. Avrupa'daki dindaşlarına ise " Eşkenazi" adı verilir. Bu vesileyle şunu belirtmek gerekir ki Filistin'deki Yahudi aleyhtarlığı Sefardim cemiyetlerine değil Siyonistlere ya da Avrupa'dan göçen Eşkenazilere karşı bir harekettir.
(...) Siyonistler, Filistin'in refah düzeyine katkıda bulunmadıkları gibi, yerli halkın geçimini de bir başka cihetten tehlikeye sokmuşlardı. Şoyle ki : bundan önce de belirtildiği şekilde, Filistin'de toprak ; köy halkınındı. Fakat maddi sıkıntıya düşen köy sakinleri ellerinde ki tarlaları Osmanlı Devleti' ne vergi borçlarını ödeyebilmek ya da sıkıntılı bir zamanı atlatabilmek için nakit karşılığı ipotek etmişlerdi. Zaman gelip de köylü borcunu ödeyemeyince Arap ağa, tarlaya sahip çıkmış, toprağı haczetmişti. Arazisi üzerindeki mülkiyetini kaybeden Arap köylüleri yine aynı tarla üzerinde; fakat bu kez rençper olarak, ağa için çalışmaya başlamışlardı. Böylece köylüler, belirli bir kira karşılığında toprağı işletme hakkını kazanmışlardı. Filistin'e gelen Siyonistler, İngiliz- Filistin Şirketi' nin aracılığıyla toprak satın almaya başlayınca ortaya çıkan durum köylü Arapların aleyhine olmuştu. Çünkü Siyonistler köylülerin işlerine son vermişlerdi. Bir Siyonist kolonizatörün Dr. Pinsker' e yazdığı gibi :"Toprağı kardeşlerimizin çalıştıracağını ve ne kadar para verseler kiralayamayacaklarını anlayan fellahların ekmek parası kazanmak için bizimle savaşmaktan başka çareleri var mıydı?".
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Azınlıklar, Himaye Sistemi ve Siyonizm
(...) "Düvel-i muazzama" nın da Osmanlı uyruklularını himayesine almakta iki büyük çıkarı olmuştu. İlk olarak Batı' nın Doğu' da ki nüfuzu artmıştı. Kendi milliyetinden ne kadar çok kişi Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yerleştirilirse kapitülasyonlardan yararlanması da o denli artacaktı. İkinci olarak himayeleri altına alınmış grupların Osmanlı İmparatorluğu içindeki konumu, Büyük Güçler' in Babıâli' nin iç siyasetine karışmasına bir neden ve fırsat oluyordu. Batı, dindaşlarının can ve mal güvenliğini bahane ederek İmparatorluğa defalarca müdahale edecek ve Osmanlı siyasetine kendi çıkarları doğrultusunda yön verecekti. Mesela, İngiltere' nin Ermeni haklarının bir numaralı savunucusu kesilmesi, Rusların Akdeniz' e inmesini engellemek maksadına hizmet için bağımsız bir Ermeni Devleti' nden bir tampon bölge kurma tasarısının doğal bir gereği olarak değerlendirilmelidir.
Filistin'de Kolonizasyon ve Baron Rothschild
(..) Adının gizli kalması koşuluyla Filistin'e yardım elini uzatan bu "ünlü hayırsever",Baron Edmond de Rothschild'den başkası değildi. Siyonizm'i bahis konusu edinen bir çalışmada Rothschild' lerden ve Filistin'le ilişkilerinden söz etmemek mümkün değildir. Çünkü 1883 ile 1899 yılları arasında Siyon Aşıkları
Siyonizm: Doğuşu ve Gelişimi
Genel Tanım "Siyonizm" teriminin kökünü oluşturan Siyon sözcüğü Musevi tarihinin ilk çağlarından beri Kudüs ile eş anlamlı olarak kullanılagelmiştir. Bu kelimeye Filistin' deki birinci Musevi tapınağının Babilliler tarafından yıkılmasından sonra özel bir anlam verilmiş ve "Siyon" , yurtlarından kovulmuş Yahudi halkının
Ali Haydar Efendi (k.s) ve Tefsir-i İşari
Mahmut Efendi Hazretleri şunları nakleder: "Üstadım Ali Haydar Efendi (k.s) bizlere bir hatırasını anlatmıştır: Biz hoca arkadaşlarla birlikte Bandırma' ya Ali Rıza Bezzaz Hazretlerini ziyarete giderdik. Mürşidim bize ayet okur, mana verdirirdi. Bizim verdiğimiz mana tam onun istediği gibi olmayınca ben mana vermekten sakınırdım." Bir keresin de bize: "Allah (c.c)' ın sana verdiğinden O' nun yolun da harcayarak ahiret yurdunu gözet " mealinde ki ayeti okudu. Sonra da "bu ayeti tefsir edin" dedi. Biz de 'Allah'ın sana ihsan ettiği gibi sende ihsan et' şeklin de bir mana verdik. Yani 'Allah-u Teâlâ sana mal mülk vedi, sen de onu fakir fukaraya dağıt' dedik. Ali Rıza Bezzaz Hazretleri ise bizden farklı olarak, ayete şöyle mana verdi: "Allah vardı sen yoktun. Varlık ve birlik sadece Allah'a kalmıştı, sonra Allah sana ihsan etti, seni yarattı, fakat sen O' nun varlığına, birliğine ortak oldun. Şimdi sen Allah'a ihsan et. Ama nasıl? Din-i mübin-i İslam'ın emrettiği gibi varlığını yok et, yani fena fillah ol ki varlık ve birlik O' na kalsın" Bu manayı duyunca huzurun da bir daha tefsir yapmadım. Kumaş satan bir veli, ayetlerden bu manaları nasıl çıkarırdı, şaşar kalırdım.
Sâye
@SayeiCuyende·2024 okuma hedefini ekledi.
Kemmiyyetin keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yoktur...
2024 OKUMA HEDEFİ
5/50 kitap - %10 tamamlandı
5 kitap okudu
50 kitap
1.647 sayfa
0 inceleme
11 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
Sâye
@SayeiCuyende·1000Kitap'a katıldı.