Bizi yönetenler, zihnimizi kalıba dökenler, zevklerimizi sekil-
lendirenler, fikirlerimizi önerenler, büyük ölçüde adını hiç duyma-
dığımız kişilerdir.
- Edward Bernays, Propaganda, 1928
Hayatta yapayalnız kaldığını düşündü, artık hiç kimsesi yoktu. Kardeşinin ölümüne hayatta yapayalnız kaldığı için değil, kardeşi için üzülüyordu. Daha iyi bir hayat yaşamış olmasını isterdi. Gerçi kardeşinin daha iyi bir hayat hakkında düşündüğünü hiç sanmıyordu. Kardeşinin düşüncesinin en ileri gidebildiği yer akıllı televizyonda maç seyretmekti.
Bugün transhümanistler Silikon Vadisi'nde muazzam bir güce sahip. Singularity* Üniversitesi, Etik ve Gelisen Teknolojiler Enstitüsu, Dünya Transhümanist Birligi * gibiarastirmamer-kezleri kurdular. Peter Thiel, Elon Musk ve daha pek çok girişimci kendilerini destekçi olarak tanımlıyor ve hareketin öncüleri tarafindan hayal edilmis tartışmalı teknolojiler artık Google, Apple, Tesla ve SpaceX gibi yerlerde araştırılıp gelistiriliyor.
2019 yilinda Musk, insan beynini kafatasının içine yerleştirilmiş çok ince teller kullanarak bilgisayara bağlamak için çalışan, Neuralink adl, bir start-up kurdu. Musk bu teknolojinin günün birinde zihnin makineye aktarımına olanak tanıyacağını, böylece sonsuza dek yasamamızı mümkün kılacağını iddia ediyor.
"Biyolojik benliğiniz ölürse yeni bir birime yüklenebilirsiniz," diyor bir röportajında. "Gercek anlamda."
"Kötülüğü var olmanın aracı haline getirdiğinizde insanların iyi insanlar olarak kalmasını sakın beklemeyin. Ahlaksızların yemi haline gelmek üzere hayatlarını feda etmelerini beklemeyin.
Üretim cezalandırılıp yağmalar ödüllendirilirken onların üretim yapmasını bekleyemezsiniz. 'Dünyayı kim mahvediyor?" diye de sormayın
. Siz mahvediyorsunuz.
"Düsünce sandığınız şey salgı bezleriniz, duygularınız ve nihai analize de midenizde bulunan seyler tarafindan yaratılmış bir hayalden ibarettir."
"O kadar gurur duyduğunuz gri madde, lunaparktaki aynalar gibidir, asla erişemeyeceğiniz bir gerçegin çarpıtılmış sinyallerini size yansıtmaktan baska bir sey yapmaz."
"Vardığınız mantıksal sonuçlardan ne kadar eminseniz o kadar yanılırsınız. Beyniniz bir çarpıtma aracı olduğuna göre o beyin ne kadar aktifse çarpıtma da o kadar büyük olacaktır."
Milan Kundera, "Hayat bir kere yaşandığı için yargılanamaz," diyor, ama pek çok insan, kendi hayatını kısıtlayarak ve başkalarının hayatına baskı yaparak yaşıyor; yargılanmaktan korkan insanlar başkalarını yargılama eğiliminde olduklarından.
Her şeyin kaynağı olan içsel ışığımızın, gökyüzündeki yıldızlardan bile daha çok biçimi var elbette. Tek iyi bir düşünce onu parlatmaya yeter de artar bile. Ve tek bir hata, kalbinizdeki ormanı kül edip gökyüzündeki bütün yıldızları görünmez kılar.
İnsan sadece yeni olana sahip olmak için çalışıyordu. Yeniliğin ve yeni olanın her şeyin ne kadar sevildiğini düşündüm. Bebekler bile belki bu yüzden seviliyordu. Hiç kullanılmamış insanlar oldukları için. Son model, gıcır gıcır, el değmemiş bir et parçası...