İnsanlık tarih boyunca hem yaşadığı dünyayı hem de kendi varoluşunu sorgulamış ve her zaman diliminde farklı fikirler ile anlatılmaya, anlamlandırılmaya çalışılmış. Kendinden daha güçlü, zeki bir varlığın var olup olmadığın da bu sorgulamalardan biri. Tanrı/Tanrılar inancı da insanın içinden çıkamadığı, netlik kazandıramadığı, bilim ile yan yana getirip anlatamadığı kavramlardan biri.
Felsefe ve metaforlar pekçok ünlü düşünürün imdadına yetişse de günümüzde insanlık ilerleyen teknoloji ile artık Tanrıcılık oynama boyutuna geçmiş bulunuyor. Yapay zekâ, hayatımızın her alanında kullanılmakta artık. Bir zamanlar kimine göre ütopya, kimine göre de distopya olan yapay zekâ bu kadar hayatımızın içinde olması beni korkutuyor doğrusu.
Metaryalizmin yükselişi ile birlikte varoluş, ruh, zekâ, bilgi, yaşam yeni bir perspektif ile ele alınması gereken konular oldu.
Meghan O'Gieblyn, aldığı eğitim, muazzam bir entelektüel bilgi birikimi ve titiz bir felfesi çalışma ile ki bunu kitabın son sayfalarında bulunan kaynakçadan da anlayabilirsiniz, zaman zaman mizahı da kullanarak, merak eden herkesin anlayabileceği üslup ile kaleme almış.
Modern çağın çılgınlığına geniş bir bakış açısı, rehber niteliğinde bir eser Tanrı İnsan Hayvan Makine.