“Bütün onur veren üstünlükleri (kralların) önlerine seriyoruz ve böylece, sadece onaylayarak değil, öykünerek de onlardaki kötü huyları pekiştiriyoruz ve yetkili kılıyoruz. İskender’in çevresinde bulunanların her biri, başlarını onun gibi yana eğik tutuyordu. Dionysius’un dalkavuklarıysa onun gibi önlerini görmediklerini göstermek için önlerinde ne varsa devirerek sendeleyip tökezliyorlardı. Bedensel sakatlıklar bile çoğu zaman ilerlemeye ve ihsan görmeye yarardı; sağırlığın bu amacla kullanıldığını gördüm. Plutarkhos, efendileri karısından nefret ediyor diye, sevdikleri halde karılarını boşayan saray mensuplarını gördü. Daha da kötüsü, hovardalık ve evlilikleri bozmak itibar kazandı; her yeri yolsuzluklar, küfürler, gaddarlık, mezhep sapkınlığı, batıl inançlar, dinden çıkma, zevke düşkünlük sardı, daha kötüsü, daha kötüsü ne olabilirse, işte bir örnek: Mithridates’in dalkavukları, efendileri iyi hekim olmaya karar verince, ona kesip dağlaması için kollarını bacaklarını sundular. Daha da vahim olanı bunlar en narin ve soylu yerlerini, ruhlarını dağlatmaya katlanıyorlar.”